Claim OwnershipKendimiz İçin Yapıyoruz
Subscribed: 4,536Played: 22,260
Subscribe
© Kendimiz İçin Yapıyoruz
Description
Arkadaşlarınızla konuştuğunuzda “Tam da böyle hissediyorum” diye düşünüyor musunuz?
Birbirini anlayan dört genç kadın olarak iş hayatı, ilişkiler ve toplum üzerine kafa yoruyoruz. Sorguluyor, yaşadıklarımızı anlamlandırıyor, hayatı kolaylaştırıyoruz. Kendimiz için kaydediyor, sizin için paylaşıyoruz.
instagram.com/kendimizicinyapiyoruz/
kendimizicinyapiyoruz@gmail.com
Birbirini anlayan dört genç kadın olarak iş hayatı, ilişkiler ve toplum üzerine kafa yoruyoruz. Sorguluyor, yaşadıklarımızı anlamlandırıyor, hayatı kolaylaştırıyoruz. Kendimiz için kaydediyor, sizin için paylaşıyoruz.
instagram.com/kendimizicinyapiyoruz/
kendimizicinyapiyoruz@gmail.com
64 Episodes
Reverse
Top Podcasts
The Best New Comedy Podcast Right Now – June 2024The Best News Podcast Right Now – June 2024The Best New Business Podcast Right Now – June 2024The Best New Sports Podcast Right Now – June 2024The Best New True Crime Podcast Right Now – June 2024The Best New Joe Rogan Experience Podcast Right Now – June 20The Best New Dan Bongino Show Podcast Right Now – June 20The Best New Mark Levin Podcast – June 2024
Download from Google Play
Download from App Store
United States
ben de regl dönemimi aşırı ağrılı ve en az 1-2 gününü sancılı geçiriyorum. sırf bundan dolayı çoğunlukla okula gidemiyorum.
ben de kişiliğimi düşünerek türk dili ve edebiyatı seçmiştim ama şimdi geleceğimi ve yeteneklerimi düşünüp görsel iletişim tasarımı için sınava gireceğim. bu bölümü istediğim için bana da acıyan gözlerle bakan olabiliyor maalesef. fakat gitgide dijitalleşen dünyayı düşünürsek dezavantajlı bir bölüm olduğunu düşünmüyorum.
sonlarda diyorsunuz ya "hiçbir kadın sırf istediği yapılmıyor diye bir kadının üstüne beton dökmez vs." diye, bunları destekleyen kadınlar da var. yani bazen pozitif ayrımcılık dedikleri şeyi yapıyormuşsunuz gibi geliyor bana.
bu konu çok sevdiğim bir konu. gerçekten herkesin psikolojik şiddetin aslında ne olduğunu bilmesi gerekiyor. bir de yaşadıklarının psikolojik şiddet olduğunu bile bile karşı çıkmayan, bunu sizin de dediğiniz gibi "sevgi"ymiş gibi gösterenler de var. aynı durumu erkekler de kadınlar da çok yaşıyor.
mikroyöneticilik okullarda da görülüyor. öğrencilerin hatasını didik didik eden öğretmenler maalesef ki son zamanlarda çok rastlanıyor. fakat şöyle bir durum da var: bize göre mikroyöneticilik olarak gelen durumlar karşıdaki insanın bilerek yapmadığı, yaptığı şeyin mikroyöneticilik olup olmadığının farkına varmadığı anlar da olabilir.
benim dile getirmek istediğim bir mevzu var. konuşmalarınızda sanki bütün baskılar sadece kadınların üzerine yıkılmış gibi konuşuyorsunuz. oysaki erkeklerin de üzerinde baskı oluşuyor. bu evlilikte de böyle. mesela evlenmeyen erkeklere karşı da "yaşın geçiyor" cümleleri kuruluyor. her cümlenizin sonu "bu kadınlar üzerinde çok rastlanıyor" ifadesine bağlanıyor. bence olayları sadece kadın yönüyle değil erkek yönüyle de incelemelisiniz.
bence bu cümle çoğunlukla ilişkilerde evlilik haricindeki tek sonucun ayrılık olduğu düşüncesinden kaynaklanıyor. sanki ilişki yaşayan insanlar evlenmek zorundaymış, hayat arkadaşlığının sadece evlilikle sınırlandırılması gerekiyormuş gibi bir sonuç çıkıyor buradan. evlendikten sonra aşkın biteceği düşüncesi de aynı şeyden kaynaklanıyor.
benim çevremde de iş hayatını etkileyeceğini düşündüğü için terapiye gidemeyen insanlar var. üstelik ihtiyacı olduğunun farkında olsalar da bunu yapamıyorlar. terapi konusundaki engellerin kaldırılması gerekiyor.
aslında ben genelde yogaya tepki gösterenlerin arttığına şahit oluyorum. vücudum için yoga yapmam gerektiğini düşündüğümü söylediğimde "yoga ne işine yarayacak?" demeyenlerin sayısı çok az. bu da bahsettiğiniz genellemelere başka açıdan bir örnek diye düşünüyorum.
benim için başarısızlığın en kötü sonucu kendimi değersizleştirmem. kimin ne dediğini belki bir müddet sonra düşünmem ama kendimi değersizleştirirsem zor toparlarım.