Discover
Yeni Şafak Yazarlar

Yeni Şafak Yazarlar
Author: Yeni Şafak
Subscribed: 72Played: 5,181Subscribe
Share
© All rights reserved
Description
Sosyal medyanın en güçlü haber mecrası Yeni Şafak.
Yeni Şafak Gazetesi olarak yayın hayatına başladığımız ilk günden itibaren ülkemizde demokrasinin tüm kurumları ile yerleşmesi, milli irade ve değerlerimizin hâkim olması için tüm gücümüzle çalıştık. Bu ülkenin geleceğinin derin sularda boğulup gitmemesi için çaba sarf ettik. Fırtınalı günlerde sığınılacak bir liman olduk. Bugüne kadar ülkemize yapmış olduğumuz katkıyı bundan sonra da okurlarımızın desteği ile sürdürmeye devam edeceğiz. Her gün Yeni Şafak’la yeni bir umut olacak.
Yeni Şafak Gazetesi olarak yayın hayatına başladığımız ilk günden itibaren ülkemizde demokrasinin tüm kurumları ile yerleşmesi, milli irade ve değerlerimizin hâkim olması için tüm gücümüzle çalıştık. Bu ülkenin geleceğinin derin sularda boğulup gitmemesi için çaba sarf ettik. Fırtınalı günlerde sığınılacak bir liman olduk. Bugüne kadar ülkemize yapmış olduğumuz katkıyı bundan sonra da okurlarımızın desteği ile sürdürmeye devam edeceğiz. Her gün Yeni Şafak’la yeni bir umut olacak.
4998 Episodes
Reverse
Medeniyet Tasavvuru Okulu MTO'da yeni dönem başvuruları başladı. MTO'ya başvuruların kabul edilmesinin iki şartı var: 100 Kitap Listesi'nin ilk 20 kitabını okumak ve okumaları 4 Renkli Kurşun Kalemle Okuma Tekniği ile yapmak.
Soykırımcı barbar Netanyahu’nun BM Genel Kurulu’nda konuşma yapmaya çıktığı esnada dolu görünen salonun bir anda protesto kastıyla boşalmaya başlaması, soykırımcı İsrail’in iki yıldır sergilediği barbarlığa karşı dünya kamuoyunun en açık mesajı. Geçtiğimiz yıl aynı kürsüde yine Netanyahu kendisini dinleyenlere en kibirli ve küstah haliyle bir Siyonist manifesto okumuş, kendine göre dost ve düşman ülkeleri yeniden tanımlamış, tasnif etmişti. Enteresan olan, geçtiğimiz yıl dost kategorisine almış olduğu ülkelerin de neredeyse tamamına yakını onun konuşmasına sırtlarını dönmüş, salonu terk ederek tepkilerini göstermiş olması...
Batı’da, özellikle de ABD’de, Çin ve Rusya’nın internet alanındaki faaliyetlerine yönelik katı bir tutum söz konusu. Klasik demokrasi-otokrasi ikiliği üzerinden kalın çizgilerle birbirinden ayrılan internet alanı, egemenlik tartışmalarında önemli bir yer işgal etmektedir. Şebekeleşmiş otoriter devletler olarak tanımlanan Çin ve Rusya, Batı’ya göre, interneti kendi rejimlerini tahkim etme, muhalefeti kontrol etmek ve karşı istihbarat aracı olarak kullanmaktadırlar. Bu bakış açısının Batı’da oluşturduğu güvenlik kaygısı, ticaret ve teknoloji savaşları salınımında ciddi hukuk ihlallerine yol açtığı gibi özgürlüklerle ilgili yeni riskler de oluşturmaktadır.
İtiraf etmeliyim ki, BM’nin kuruluşunun 80. sene-i devriyesi için yapılan toplantı, orada yapılan konuşmalar ve bunun hemen akabinde Beyaz Saray’da tertip edilen; Trump ve Erdoğan’ın başkanlık ettiği müzâkereler bu yazının ikinci bölümü için tasarladığı değerlendirmeleri yeniden şekillendirdi.
Kelime oyunlarına başvursaydım Siyonist Yahudilerin Tanrısının İngilizler olduğunu söylerdim. Hatta daha da ileri giderek tanrılık kavramına Rothschild ailesini de katardım. Böylelikle Siyonizm’in din dışı bir ideoloji olduğu üzerinde durulabilirdi. Bu ifadeleri kullanmasak da tarihin kaydettiği en önemli sorunlardan biri olduğu için İsrail’in İngiltere tarafından yaratıldığını ifade edebiliriz. İsrail, İngilizler tarafından vaat edilen toprakları yurt edinmek için geldikten sonra bile Siyonist Yahudilerin değil, İngilizlerin eseridir. Tekrar etmiş olacağım ama bizde Yahudi ilahiyatının hâlâ açıklayıcı bir model olarak varlığını sürdürmesi gerçek manada zihinlerin kolonize edilmesine yol açmaktadır.
Hangi alanda olursa gelenekler uzun zaman diliminde oluşur ve genellikle uzun ömürlü olurlar. Bu sebeple de daima değişim ve yenilenmeye konu olurlar. Değişim ve yenilenme geleneğin doğal bir parçasıymışçasına gerçekleşebileceği gibi uzun zaman dilimine yayılan sancılı bir süreç de olabilir. Diğer deyişle değişim ve yenilenme talepleri sadece içten gelmez, aynı zamanda dıştan yani başka geleneklerden de gelebilir.
İnsanların idrak kanallarını tıkayan pek çok etkenin olduğu bir zamanda yaşıyoruz. Düşünebilme ve anlayabilme kabiliyetimiz zihin körleştirici araç ve alışkanlıklarla, nevzuhur manipülasyon teknikleriyle, çatışmayı kışkırtan sığ atışma ortamlarının etkileşimleriyle her geçen gün biraz daha dumura uğratılıyor. Bir meseleyi etraflıca değerlendirip makul bir neticeye bağlamaya çalışanların nesli hızla tükeniyor. Hepimiz ya bir aptala ya da potansiyel bir aptala dönüşmek tehlikesiyle karşı karşıyayız.
Birkaç ay önce Mısır’da türlü badirelerle varabildiğim İsmailiye şehrinden 206 kilometreydi Gazze. O yürüyüş tamamlanamamıştı ancak denizden ulaşma hamlesinin de başlangıcı olmuştu.
Geçen hafta BM’de üye ülkelerin bir araya geldiği ve dünyada sorunların konuşulduğu önemli bir hafta oldu.
BM bir yandan, küresel sorunların, çatışmaların, iklim değişikliğinin, insan hakları gibi konuların gündeme getirildiği bir alan olurken diğer yandan BM’nin sorunları çözememesi ve aktif rol oynamaması nedeniyle ağır eleştirilerin yükseldiği bir platform oldu.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, İsrail’den aldığı Barak MX hava savunma sistemlerinin ikinci partisini teslim aldı. Sistemler Limasol Limanı üzerinden iç bölgelere sevk edildi. GKRY basınında yer alan haberlere göre sistem, Limasol Limanı üzerinden Ada’ya ulaştırıldı ve güvenlik önlemleri altında iç bölgelere sevk edildi. Sosyal medyada yayınlanan videolarda askeri araçların limandan ayrıldığı görülüyor.
Dün gazetemiz Yeni Şafak’ta önemli bir haber (https://www.yenisafak.com/dunya/trumptan-21-maddelik-gizli-gazzede-ateskes-formulu-netanyahu-duzenleme-pesinde-475289 ) vardı. İsrail medyasına dayandırılan habere göre ABD Başkanı Trump, bugün yapacağı görüşmede 21 maddelik bir ateşkes planını Netanyahu’ya sunacak. Netanyahu’nun düzenleme peşinde olduğu ama şartları kabul edeceği iddia ediliyor.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin 2018 yılında hayata geçmesi ile birlikte yürütme alanında köklü değişiklikler yapılmıştır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kamu yönetiminden beklentileri ile kamu yönetiminin devletin ve hükümetin beklentilerine yanıt vermesi arasında daha güçlü bir bağ kurulması ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Bir de her sistem belirli bir süre sonra revizyona ihtiyaç duyar. Bu yazımızda kamu personel sistemimizin temel bazı sorunlarından müzminleşenleri ile çözümlerini açıklamaya çalışacağız.
Döviz ve faiz vurgununa son: Milli ekonomiye yön by Yeni Şafak
Medeniyet Tasavvuru Okulu (MTO) beş yaşını doldurdu. Akıl, kalp ve ruhu aynı anda harekete geçiren, önümüzü açacak öncü kuşakları, adam yetiştirecek adamları yetiştiren çağdaş Enderunumuz olacak bir okul. Dijital Nizamiye'miz MTO.
MTO'da yeni dönem başvuruları başladı. İki ay sürecek bir başvuru sürecine girdik. MTO'ya başvuruların kabul edilmesinin iki şartı var: 100 Kitap Listesi'nin ilk 20 kitabını okumak ve okumaları 4 Renkli Kurşun Kalemle Okuma Tekniği ile yapmak.
Geçen salı günkü yazım yayınlanınca daha önce almadığım türden bir tepki aldım.
Yazı ile moral bulduklarını ifade eden okurlarım, arkadaşlarım, dostlarım mesaj yazdı ya da aradı. Belki bunaldıklarından yahut sürekli pompalanan olumsuzluktan. Yazıda bir ümit, hürriyet bulmuşlardı.
Tasa etmeyin, Türk ekonomisi ne sınamalardan geçti, dedim.
TikTok veya Çin'de bilinen adıyla Douyin, video oluşturma ve paylaşmanın yanı sıra canlı yayın imkânı sağlayan bir sosyal medya uygulaması.
You Tube ve İnstagram’ın rakibi Tiktok 150 ülkede 1 milyar kullanıcı barajını aşmış.
İki yıl önceki değeri 84 milyar dolar olan TikTok’un kullanıcılarının yüzde 41'i 16 ila 24 yaşları arasında.
CNN International'ın haberine göre ABD Başkanı Trump’ın seçtiği şirketler, Çinli TikTok'un ABD varlıklarının yaklaşık yüzde 80'ini devralacak. Çinli hissedarların payı ise yüzde 20'nin altında kalacak.
Soruldu: Mesafe almak için ne yapmak lazım gelir?
Cevap verildi: Bir adam düşünün ki suyu arıyor. Bunun için de her önüne gelen toprağı biraz kazıp “burada su yok” diyerek başka bir yere yürüyor ve yeniden kazmaya başlıyor. O adamın su bulma ihtimali nasıl yoksa bu soruyu soran adamın mesafe alma ihtimali de o kadar yoktur.
İsrail’in 75 yıllık Filistin işgali 7 Ekim’de bambaşka bir evreye girmişti. İzzettin Kassam Tugayları’nın Gazze sınırını aşıp esirlerle geri dönmesi bütün dünyada büyük bir şok etkisi yaptı. Dünyayı kuşatmış Siyonist medyanın gücünü düşündüğümüzde, yeryüzünde medya gürültüsünün ve gücünün tamamı Filistinlilerin aleyhineydi. 50 yıl boyunca meşruiyetini Filistin davasını savunarak sağlayan Arap devletlerinin yöneticileri de dahil bütün otoriteler için “Hamas teröristtir” demeye çok müsait bir iklim vardı.
Bu konuda, halkının çoğu Sünni Müslüman olan ve pek çok dini öğrenme ve öğretme kurum, kuruluş ve şahısları bulunan bir ülkede hala bu konuda kafa karışıklığının olması ve yazma ihtiyacı bulunması bana göre düşündürücü ve üzücüdür.
Halkın din anlayış ve uygulamasını daha ziyade etkileyen çevre; hocalar, şeyhler ve bunların çevreleridir.
Bu yolculuk hiç kolay olmuyor. Tunus'tan bu yana filomuza adeta görünmez bir kanca atılmış durumda. Faili meçhul sabotajlar, gece gündüz demeden üzerimizde gezinen ve varlığıyla bile psikolojik bir baskı unsuru olan dronlar, en ihtiyaç duyduğumuz anda kırılan yelenler ve bir daha çalışmamak üzere inatla susan motorlar... Bu sivil misyon, taşıdığı mana ile büyüdükçe, yol da fiziken uzuyor, çetrefilleşiyor. Karadan üzerimize kurulan o yoğun baskıyı, artık Akdeniz'in ortasında, tuzlu rüzgârın serinliğinde bile ensemizde hissediyoruz.