Discover
Yeni Şafak Yazarlar

Yeni Şafak Yazarlar
Author: Yeni Şafak
Subscribed: 72Played: 5,184Subscribe
Share
© All rights reserved
Description
Sosyal medyanın en güçlü haber mecrası Yeni Şafak.
Yeni Şafak Gazetesi olarak yayın hayatına başladığımız ilk günden itibaren ülkemizde demokrasinin tüm kurumları ile yerleşmesi, milli irade ve değerlerimizin hâkim olması için tüm gücümüzle çalıştık. Bu ülkenin geleceğinin derin sularda boğulup gitmemesi için çaba sarf ettik. Fırtınalı günlerde sığınılacak bir liman olduk. Bugüne kadar ülkemize yapmış olduğumuz katkıyı bundan sonra da okurlarımızın desteği ile sürdürmeye devam edeceğiz. Her gün Yeni Şafak’la yeni bir umut olacak.
Yeni Şafak Gazetesi olarak yayın hayatına başladığımız ilk günden itibaren ülkemizde demokrasinin tüm kurumları ile yerleşmesi, milli irade ve değerlerimizin hâkim olması için tüm gücümüzle çalıştık. Bu ülkenin geleceğinin derin sularda boğulup gitmemesi için çaba sarf ettik. Fırtınalı günlerde sığınılacak bir liman olduk. Bugüne kadar ülkemize yapmış olduğumuz katkıyı bundan sonra da okurlarımızın desteği ile sürdürmeye devam edeceğiz. Her gün Yeni Şafak’la yeni bir umut olacak.
4998 Episodes
Reverse
Uluslararası cinayet şebekesi şimdi Tiktok’u satın alarak herkesin sosyal medya vasıtası ile öğrendiği hırsızlık, arsızlık, ahlaksızlık ve aşağılıklarını örtmek, sömürü düzenlerini devam ettirmek istiyorlar ama sosyal medyayı insan gibi kullananların ne kadar çoğaldığını ve güçlendiklerini anlamak istemiyorlar.
ABD Başkanı Trump ile Müslüman ülkeler arasındaki görüşmeden sonra Gazze konusunda oluşan iyimser hava, soykırımcı katil Netanyahu ile görüşmeden sonra ilan edilen anlaşma ile dağılmış, yerini büyük bir hayal kırıklığı almış durumda. Öyle görünüyor ki, Trump ile en son görüşen onu daha fazla etkileme şansını yakalamış oluyor.
“Sayın Denktaş,
Öncelikle sizleri saygıyla selamlıyorum. Siz, Hz. Peygamber’in süt teyzesi Ümmü Haram binti Milhan’a ev sahipliği yapan, bu sebeple de Müslümanların şuuraltında büyük ehemmiyet kazanmış bulunan mübarek bir beldenin önde gelen şahsiyetlerinden birisiniz. Bu mektubu yazma gayem, hem şahsınıza hem de memleketinize duyduğum ihtiramdır. Bendeniz Hindistan’da dünyaya gelmiş, ömrünü İslâmî ilimlere adamış ve Müslüman coğrafyanın birçok bölgesinde bulunmuş bir kişiyim. Diğer tüm milletlerin yanında, İslâm’a olan hizmetleri sebebiyle Türklere ayrı bir sevgim ve minnetim vardır. Kıbrıslı Türklere de aynı şekilde büyük muhabbet ve yakınlık hissediyorum.
İstanbul, son yıllarda birçok kültür sanat etkinliğine sahne oldu. Ama bu kez yaşanan bambaşka bir buluşma. Atatürk Kültür Merkezi’nin yüksek kubbesi altında yankılanan müzik, bale tarihinin iki zirve noktasını İstanbul’a taşıdı: Romeo ve Juliet ve Kuğu Gölü. Ve bu büyülü gecelerin ardında dünyanın en köklü sahne kurumlarından biri var: Bolşoy Tiyatrosu.
Türkiye’de ekonomi politikaları uzun süredir, gelir dağılımı adaleti ve mali eşitlik ilkeleriyle çelişen uygulamalara sahne oluyor. Bu durumun en çarpıcı örneklerinden biri, yol kenarında simit satan esnaftan, mahalle bakkalından, kahveciden hatta limon tezgâhı açan çocuktan bile vergi alınırken; yüksek gelirli döviz spekülatörlerinin neredeyse vergisiz biçimde sistem dışı kazançlar elde etmesidir.
Pazartesi akşamı Başkan Trump ile İsrail soykırımcısının açıkladığı “Gazze Barış Planı”, sadece Filistin ve Hamas’ı köşeye sıkıştırmakla kalmıyor, Netanyahu’nun karşında yükselen uluslararası camiayı da çıkmaz sokağa sürüklüyor. Hoş, o camianın Batı bölümü zaten timsah gözyaşları döküyordu ve planı hemen kucakladılar…
İstanbul’a Topkapı’dan giriyorum.
Tanpınar “ayrı ayrı İstanbullar”dan bahseder. Mimarinin ve perspektifin birbirinden farklı, bir yığın İstanbul doğurduğu kanaatindedir.
Doğrudur. Böyle İstanbullar hâlâ var. Mesela İstanbul’a benim gibi Topkapı’dan değil de Marmara’dan bir beyaz vapur ile gelen yolcu Sarayburnu yeşil örtüsü üzerinden yükselen bir kubbeler ve minareler memleketi ile karşılaşır. Eskiden Topkapı’dan girenler de herhâlde böyle bir “âbideler şehri” ile yüz yüze geliyorlardı.
ABD Başkanı Trump’ın İsrail Başbakanı Netanyahu’yla görüşmesinden sonra açıkladığı barış planı, Hamas’la müzakere edilmemesi itibariyle şimdilik İsrail’in şartlarını yerine getiren bir ültimatom gibi duruyor. Hamas’ın kabul etmemesi durumunda kendileri bilir ve o durumda İsrail’in Hamas’ı tamamen yok etmesine destek veririm gibi sözler eden Trump, daha önce açıkladığı ve Filistinlilerin Gazze’den tehcirini öngören Ortadoğu’nun Riviera’sı planından kısmen de olsa geri adım atmış gözüküyor.
ABD Başkanı Trump, Gazze planını açıkladı. Ne kadar kötü olursa olsun ateşkes konusunda atılacak her adım çok önemlidir. Hele hele Gazze’de 2 yıldır yaşanan böylesine vahşi bir katliam nedeniyle silahların bir saniye susması bile hayatidir.
En zorlandığım yazı bu olacak sanırım. Kelimelerin kifayetsiz kaldığı, duyguların kaleme sığmadığı o anlardan birindeyim. Filo’ya katılmak için 31 Ağustos akşamı İtalya’ya ayak basmamın üzerinden tam bir ay geçti. 18 gündür aralıksız deniz üzerindeyiz. Tekneler evimiz, dalgalar yoldaşımız oldu. Allah nasip etti, şartlarımız ne olursa olsun bu tarihi seyre dair şahitliklerimi gün gün yazdım ve sizler şimdi günlüklerimin 30’uncusunu okuyorsunuz. Her bir kelimesi, Akdeniz’in tuzu ve Filistin’in hasretiyle yazılmış 30 yazı…
Peygamberimiz Aleyhisselam’ın kendi zamanında katıldığı savaşlar, kendisinin katılmayıp hedef ve planlarını bizzat belirleyerek sahabesinden birinin kumandasında Medine dışına gönderdiği seriyyelerin yaptıkları harekatlar, gazveler Kur’an’ın ilgili ayetlerinin uygulamalı yorumları olarak İslam Savaş Hukuku’nun temelini oluşturur.
Türk siyasetinin ekopolitik yönelimlerine dair söylenecekler var. Partiler tümden küresel sermayeye tabi bir ekopolitik kurdu. Bir Vatan Partisi direniyor. Bir de Cumhur İttifakı’nın özü.
Maalesef siyaset olması gerektiği gibi ekopolitik farklılaşmayla değil popülist akım ve retoriklerle çeşitleniyor.
Bir kafa karışıklığına işaret eden bu bulanıklık dahi düzenin değişmeye başladığını göstermeye yeter.
Bir önceki yazıda ABD’de, ABD Başkanı Trump ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın masabaşında oturduğu Gazze toplantısını ve Beyaz Saray’daki Erdoğan-Trump buluşmasını yakın takibe aldığımı söylemiştim. İlk toplantıyla ilgili bazı bilgiler vermiştim ama yeni detaylar var. Bu yazıda iki zirvenin arkaplanına eğilecek, kamuoyunun gündemine gelmeyen bazı hususları vurgulayacağım.
Yavuz Bülent Bâkiler vefat etti. Türkçenin bayraktarı, vatan sevdalısı bir şair, yazar.
Her mısrada, her cümlede aşkını sevdasını anlattı.
Konuşması da şiir gibiydi. Sohbetine doyum olmazdı.
Kitapları gibi kayda alınmış sohbetleri de kaldı geride.
Arı, duru bir Türkçe ile yazdı, konuştu. Dünyanın en güzel diliyle…
Çok alakası var. İlki şu: Gazze, an itibariyle Türkiye’nin savunmasının başladığı nokta gibi duruyor. İkincisi şu: İsrail, Gazze’yi ele geçirmeyi başarırsa yahut “Gazze meselesi” dediği şeyi hallederse durmayacak. Bu domuz sürüsünün “arz-ı mevud” inancında Kıbrıs da “alınması gereken topraklar” arasında.
Öyle bir nefret unsuru haline geldiler ki, Tayland’dan Şili’ye, Avrupa ülkelerinden dünyanın en ücra köşelerine kadar her yerden kovuluyorlar. İsrail’le müttefik olan ülkelerde bile Yahudilere yönelen nefret sokaklara taşıyor.
Kimse onları ülkelerinde, şehirlerinde, sokaklarında, otellerinde, restoranlarında, kafelerinde istemiyor. Kimse onlarla aynı fotoğrafın içinde, aynı uçakta, aynı havaalanında, aynı spor etkinliğinde olmak istemiyor.
Gazze yolunda bir hareketli günü daha geride bıraktık. Gecenin karanlığı ve denizin uğultusuna Filo’daki teknelerden birinin telsiz sesi karıştı: Su alıyordu. İçinde toplam 12 yolcusu ve mürettebatı olan teknenin yola devam etmesi artık riskliydi. Amiral gemiden verilen talimatla, tehlikedeki yoldaşlarımız hızla tahliye edildi.
Dünyanın, ABD’nin, AB’nin, Rusya’nın, Çin’in, Afrika’nın ve Türkiye’nin sıcak gündemi el yakıyor… Özellikle, Enerji Bakanımızın imzaladığı aslında ‘mutabakat’ odaklı anlaşma, Türkiye’nin enerji arz güvenliği çerçevesinde, kaynaklarını çeşitlendirmesi açısından çok önemli bir adımdı… Aynı şekilde büyük boy nükleer reaktörlerin (Akkuyu) yanı sıra Küçük Modüler Reaktörlere (SMR) yönelinmesi de Türkiye’nin uzun yıllardır üzerinde çalıştığı enerji stratejilerinden biriydi…
ABD eski Başkan Yardımcısı Kamala Harris 2024 seçimlerinde Demokratlar’ın kaybetmesinin faturasını Joe Biden’a çıkarıyor. ABD Başkanı Biden ikinci dönem için aday olmuş ise de daha sonra yarıştan çekilmişti. Biden’ın yerineyse Başkan Yardımcısı Harris Başkan adayı olmuştu.
Medeniyet Tasavvuru Okulu MTO'da yeni dönem başvuruları başladı. MTO'ya başvuruların kabul edilmesinin iki şartı var: 100 Kitap Listesi'nin ilk 20 kitabını okumak ve okumaları 4 Renkli Kurşun Kalemle Okuma Tekniği ile yapmak.