Discover
Kur'an-i Kerim Tefsiri
542 Episodes
Reverse
*16 NAHL SÛRESİ 103-115 N070 M016
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.
103 Onların: "Ona (Muhammed’e) bir insan öğretiyor" dediklerini biliyoruz. O kendisine saptıklarının (Muhammed'e öğretiyor dedikleri insanın) dili yabancıdır. Bu (Kur’ân) ise apaçık Arapça’dır.
104 Allah'ın âyetlerine iman etmeyenleri Allah hidâyete erdirmez ve onlar için acıklı azap vardır.
105 Ancak Allah'ın âyetlerine iman etmeyenler yalan uydururlar. İşte onlar yalancıların ta kendisidirler.
106 Kim imanından sonra Allah'ı inkâr ederse ve göğsünü küfre açarsa, Allah'tan bir gazab onların üzerinedir ve onlar için büyük bir azap vardır. Ancak kalbi imanla mutmain iken, İnkâra zorlananlar (kalbi imanlı iken diliyle inkâr edenler) hariç.
107 Bu, onların dünya hayatını âhiretten daha fazla sevmeleri sebebiyledir. Allah kâfir kavme hidâyet vermez.
108 İşte onlar öyle kimselerdir ki, Allah onların kalpleri, kulakları ve gözleri üzerine mühür vurmuştur ve onlar gafillerin ta kendileridir.
109 Şüphesiz onlar âhirette hüsrana uğrayacakların ta kendisidirler.
110 Sonra şüphesiz Rabbin, işkenceye uğratıldıktan sonra hicret eden, sonra cihat edip sabredenlerin yanındadır. Şüphesiz Rabbin bunlardan sonra ğafur'dur, rahîm'dir.
111 O gün herkes kendi canını kurtarmak üzere gelir. Herkese yaptığının karşılığı verilir ve onlara haksızlık yapılmaz.
112 Allah size güven içinde, huzurlu, rızkı her yerde bolca, ona gelen bir şehri örnek olarak anlattı. (O şehir halkı) Allah'ın nimetlerine karşı nankörlük etti de Allah onlara yaptıklarından dolayı açlık ve korkuyu tattırdı.
113 Şüphesiz onlara onlardan bir peygamber geldi, onu yalanladılar. Bunun üzerine onlar zalimler iken azap onları yakalayıverdi.
114 Allah'ın size verdiği rızktan helâl ve temiz olarak yiyiniz. Eğer ancak ona ibadet ediyorsanız Allah'ın nimetine şükrediniz.
115 Size ancak ölüyü, kanı, domuz etini, Allah'tan başkası için kesileni haram kıldı. Kim (yemeye) mecbur kalırsa (başkasının hakkına) saldırmadan, haddi aşmadan (yesin), şüphesiz Allah ğafur'dur, rahîm'dir.
https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/nahl-suresi-103-115-tefsiri-ali-kucuk
*16 NAHL SÛRESİ 116-128 N070 M016
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.
116 Dilinizin yalan vasıflandırmasıyla: "Şu helaldır, bu haramdır" demeyin ki, Allah'a yalan uydurmuş olursunuz. Şüphesiz Allah'a karşı yalan uyduranlar felah bulmazlar.
117 (Dünyada) azıcık bir faydalanma vardır. Acıklı azab onlar içindir.
118 Yahûdi olanlara daha önce (En'am 146) sana anlattıklarımızı haram kılmıştık. Biz onlara zulmetmedik. Ancak onlar kendilerine zulmediyorlar.
119 Sonra şüphesiz Rabbin, bilmeden kötülük yapan, sonra da bunun ardından tevbe edip ıslah edenlere, şüphesiz Rabbin ğafur'dur, rahîm'dir.
120 Şüphesiz İbrahim (tek başına) bir ümmetti. Allah'a itaatkâr (batıla meyletmeyen) hanif idi. Müşriklerden olmadı.
121 Allah'ın nimetlerine şükredendi. (Allah) O’nu seçti ve doğru yola iletti.
122 O’na dünyada güzellik verdik. Ahirette de şüphesiz O salihlerdendir.
123 Sonra sana: "İbrahim'in dinine hanif olarak uy, o müşriklerden olmadı" diye vahy ettik.
124 Cumartesi ancak onun hakkında ihtilaf edenler üzerine (farz) kılındı. Şüphesiz Rabbin kıyamet gününde ihtilaf ettikleri konuda aralarında hükmedecektir.
125 Rabbinin yoluna hikmetle, güzel öğütle da'vet et. Onlarla en güzel şekilde mücadele et. Şüphesiz Rabbin, yolundan sapanı en iyi bilendir ve O, hidâyette olanı da en iyi bilendir.
126 Eğer ceza ile karşılık verecekseniz, size yapılan azabın benzeriyle cezalandırın. Eğer sabrederseniz elbette bu sabredenler için daha hayırlıdır.
127 Sabret; senin sabrın ancak Allah(ın yardımı) iledir. Onlara karşı üzülme. Yaptıkları hilelerden dolayı sıkıntıya düşme.
128 Şüphesiz Allah, iyi korunanlarla ve iyilik yapanlarla beraberdir.
https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/nahl-suresi-116-128-tefsiri-ali-kucuk
*16 NAHL SÛRESİ 33-44 N070 M016
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.
33 Kafirler kendilerine (ölüm) meleklerinin veya Rabbinin emrinin gelmesini mi bekliyorlar? Onlardan öncekiler de böyle yapmışlardı. Allah onlara zulmetmedi, fakat onlar kendilerine zulmettiler.
34 Yaptıklarının cezası onlara isabet etti ve kendisiyle alay ettikleri şey (azab) onları kuşattı.
35 Şirk koşanlar: "Eğer Allah dileseydi, ondan başka hiçbir şeye biz ve babalarımız ibadet etmezdik. (Onun haram kıldıklarından) başka hiçbir şeyi haram kılmazdık." dediler. Onlardan öncekiler de işte böyle yaptılar. Peygamberin üzerine ancak apaçık tebliğ vardır.
36 Muhakkak biz, her ümmete: "Allah'a ibadet edin, tağuttan kaçının" diye bir Peygamber gönderdik. Allah onlardan bir kısmını doğru yola iletti, bir kısmı da sapıklığı hak ettiler. Yeryüzünde dolaşın da, yalanlayanların sonu nasıl oldu görün.
37 Sen onların hidâyetine hırslı olsan da, Allah sapıttığına hidâyet vermez ve onlar için yardımcı da yoktur.
38 Onlar yeminlerinin bütün şiddetiyle "Öleni Allah diriltmez" (diye) yemin ettiler. Hayır bu, (Allah'ın)üzerine aldığı gerçek vaaddir. Ancak insanların birçoğu bilmezler.
39 Hakkında ihtilaf ettikleri şeyi açıklamak ve kâfirlerin yalancı olduklarını bilmeleri için (diriltecektir).
40 Bir şeyi (n olmasını) dilediğimiz zaman sözümüz ancak "Ol" dememizdir. O, derhal oluverir.
41 Zulme uğradıktan sonra Allah yolunda hicret edenleri dünyada güzel bir yere yerleştireceğiz. Ahiretin mükâfatı ise daha büyüktür. Keşke bilselerdi.
42 Onlar, sabredenler ve Rablerine tevekkül edenlerdir.
43 Biz, senden önce kendilerine vahy ettiğimiz erkeklerden başkasını Peygamber olarak göndermedik. Eğer bilmiyorsanız zikir (Kur’ân) ehline sorun.
44 (Biz, o rasülleri) deliller ve kitaplarla(gönderdik), onlara ne indirildiğini insanlara açıklayasın diye sana da zikri (Kur’ân'ı) indirdik. Ta ki iyice düşünsünler.
https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/nahl-suresi-33-44-tefsiri-ali-kucuk
*16 NAHL SÛRESİ 45-64 N070 M016
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.
45 Kötü tuzaklar kuranlar, Allah'ın kendilerini yere batırmayacağından veya bilmedikleri bir yerden onlara azabın gelmesinden emin mi oldular?
46 Yahut dönüp dolaşırken onları (azabın) alıvermesinden (emin mi oldular?) Onlar (Allah'ı) aciz bırakamazlar.
47 Yahut onları korkutarak yakalayıvermesinden (emin mi oldular?) Şüphesiz Rabbin çok şefkatli, çok merhametlidir.
48 Onlar, Allah'ın yarattıklarından herhangi bir şeye bakmadılar mı? Gölgeleri sağ ve sollarından sürünerek, Allah'a secde ederek döner durur. (Secde ayeti)
49 Göklerde ve yerdekiler gerek canlı olsun, gerek melekler olsun, Allah'a secde ederler ve onlar kibirlenmezler. (Secde âyetidir.)
50 Üstlerindeki Rablerinden korkarlar ve emredildikleri şeyleri yaparlar.
51 Allah dedi ki: "İki ilâh edinmeyin O, ancak bir tek ilâhtır. Ancak benden korkun."
52 Göklerde ve yerde ne varsa O’nundur. Din de devamlı O’nundur. Siz Allah'tan başkasından mı korkuyorsunuz?
53 Nimet olarak neyiniz varsa Allah'tandır. Sonra size bir zarar dokunduğunda ona yalvarırsınız.
54 Sonra zararı giderdiğinde, sizden bir kısmı Rablerine ortak koşarlar.
55 Onlara verdiklerimize nankörlük etmek için (Allah'a ortak koşarlar). Öyle ise eğlene durun yakında (gerçeği) bileceksiniz.
56 Onlara verdiğimiz rızkdan, hiçbir şey bilmeyen (ilâhlarına) pay ayırırlar. Allah'a yemin olsun ki, yaptığınız iftiradan sorulacaksınız.
57 Kızları Allah'a mal ediyorlar. ("Melekler Allah'ın kızlarıdır" diyorlar) Haşa O, münezzehtir. Çok istedikleri (erkek çocukları da) kendilerine mal ediyorlar.
58 Onlardan biri kız çocuğuyla müjdelendiğinde, öfkelenmiş olarak yüzü kapkara kesilir.
59 Kendisine verilen müjdenin kötülüğünden kavminden gizlenir. Onu alçak bir şekilde tutsun mu, yoksa toprağa mı gömsün? Dikkat edin ne kadar kötü hüküm veriyorlar.
60 Ahirete iman etmeyenler için kötü örnek olmak vardır. En yüce örnek Allah'a aittir. O, her şeye gücü yetendir, hükmedendir.
61 Eğer Allah insanları zulümleri sebebiyle cezalandırmış olsaydı, yeryüzünde bir tek canlı bırakmazdı. Ancak onları belirli bir zamana kadar geciktirir. Onların eceli geldiği zaman bir saat geri kalmaz, ileri de gitmez.
62 Hoşlanmadıklarını Allah'a mal ederler. "En güzel sonuç onların" diye dilleri de yalan söyler. Şüphesiz ateş onlar içindir ve onlar (ateş için) ileri sürülenlerdir.
63 Allah'a yemin olsun ki, senden önceki ümmetlere peygamber gönderdik. Şeytan onlara yaptıklarını süsledi. O (şeytan) bugün onların dostudur. Onlar için acıklı bir azap vardır.
64 Hakkında ihtilafa düştükleri şeyi onlara açıklaman, yol gösteren ve iman eden kavme rahmet olması için bu kitabı sana indirdik.
https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/nahl-suresi-45-64-tefsiri-ali-kucuk
*16 NAHL SÛRESİ 65-76 N070 M016
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.
65 Allah gökyüzünden suyu indirdi de onunla öldükten sonra yeryüzünü diriltti. Şüphesiz bunda işiten bir kavim için bir âyet vardır.
66 Davarlarda (Deve, sığır, koyun, keçide) sizin için ibret vardır. Onların karınlarından, fışkı ile kan arasından içenler için, gâyet kolay süt içiriyoruz.
67 Hurma ağaçlarının meyvelerinden ve üzümlerden içki ve güzel rızk elde edersiniz. İşte bunda aklını kullanan kavim için âyet vardır.
68 Rabbin, arıya şöyle vahy etti: "Dağlardan, ağaçlardan ve çardak (kovan)lardan evler edin."
69 "Sonra meyvelerin hepsinden ye de Rabbinin yollarına boyun eğerek yürü." Onların (arıların) karınlarından çeşitli renklerde içecekler çıkar. Onda insanlar için şifa vardır. Düşünen kavim için bunda âyet vardır.
70 Sizi, Allah yarattı. Sonra sizi O öldürecek. Bir kısmınızı bir şey bildikten sonra, bir şey bilmez olsun diye ömrün en reziline döndürür. Şüphesiz Allah her şeyi bilendir, her şeye gücü yetendir.
71 Allah, rızk konusunda sizi birbirinize üstün kıldı. (Rızkta) üstün kılınanlar, ellerinin altındakilere; onlarla rızkda ortak olmasınlar diye rızklarını vermiyorlar. Allah'ın nimetini mi inkâr ediyorlar? (İnsanoğlu bile kendi kazancına, çalışanlarını ortak etmiyor ve onlara yalnız ücretlerini veriyor. Allah, niçin kendi mülkünde yarattıklarını ortak edinsin?)
72 Allah, nefislerinizde sizin için eşler yarattı. Sizin için eşlerinizden oğullar ve torunlar yarattı ve sizi güzel rızklarla besledi. Batıla inanıyorlar da, Allah'ın nimetini mi inkâr ediyorlar?
73 Göklerde ve yerde kendileri için hiçbir rızka sahip olmayan ve buna gücü de yetmeyen, Allah'tan başkasına ibadet ediyorlar.
74 Allah'a benzerler bulmaya kalkmayın. Çünkü Allah bilir, siz bilmezsiniz.
75 Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının malı olan köle ile, kendisine tarafımızdan rızk verdiğimiz ve o rızktan gizlice ve açıktan infak edeni misal verdi. Hiç bunlar denk olur mu? Allah'a hamd olsun. Onların birçoğu bilmezler.
76 Allah, biri dilsiz olan, hiçbir şeye gücü yetmeyen, efendisine yük olan, nereye gönderse bir hayır getirmeyenle, adaleti emreden, doğru yolda olan iki adamı örnek verdi. Bu (köle öbürü ile) denk midir?
https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/nahl-suresi-65-76-tefsiri-ali-kucuk
*16 NAHL SÛRESİ 77-89 N070 M016
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.
77 Göklerin ve yerin ğaybı Allah'a aittir. Kıyametin işi bir göz açıp kapama gibi veya daha yakındır. Şüphesiz Allah her şeye gücü yeter.
78 Siz hiçbir şey bilmezken Allah sizi annelerinizin karınlarından çıkardı. Sizin için kulaklar, gözler ve gönüller verdi ki şükredesiniz.
79 Gökyüzünün boşluğunda emrine boyun eğdirilmiş kuşları görmüyorlar mı? Onları Allah'tan başka kimse tutmaz. İşte bunda iman eden kavim için âyetler vardır.
80 Allah size evlerinizden meskenler kıldı. Davarların derilerinden size göçtüğünüz günde ve konduğunuz günde hafifçe taşıyacağınız evler kıldı. Onların yünlerinden, yapağılarından ve kıllarından bir zamana kadar döşenecek ve ticaret malı kıldı.
81 Allah, yarattıklarından sizin için gölgeler yaptı. Dağlardan size barınaklar yaptı. Sizi sıcaktan koruyan elbiseler ve sizi düşmanınızdan koruyan elbiseler yaptı. Sizin Müslüman olmanız için üzerinize nimetini size işte böylece tamamlıyor.
82 Eğer yüz çevirirlerse, sana düşen apaçık tebliğdir.
83 Allah'ın nimetini bilirler. Sonra da onları inkâr ederler. Onların çoğunluğu kâfirdir.
84 Kıyamet günü her ümmetten bir şahit göndereceğiz. Sonra kâfirlere (özür dileme için) izin verilmez. (Allah'ın rızasını istemeye) fırsat verilmezler.
85 Zalimler azabı gördüklerinde onlardan azap hafifletilmez ve onlara zaman da tanınmaz.
86 (Allah'a) ortak koşanlar, ortak koştuklarını gördüklerinde: "Rabbimiz, işte bizim (sana) ortak koştuklarımız ki Senden başka dua ettiklerimiz bunlar" dediler. Onlar (put adamlar): "Şüphesiz yalancılarsınız" diye laf attılar.
87 O gün onlar (müşrikler), Allah'a teslim olduklarını bildirdiler ve (o gün) bütün uydurdukları onları bırakıp gitti.m
88 Kâfirlere ve Allah yolundan alıkoyanlara, bozgunculuk yapmaları sebebiyle azap üzerine azap artırdık.
89 Kıyamet günü her ümmet içinde onlara kendilerinden bir şahit gönderdiğimizde, seni de bunlar üzerine şahit getirdik. Sana bu kitabı, her şeyi açıklamak, yol göstermek, rahmet olmak ve Müslümanları müjdelemek için indirdik.
https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/nahl-suresi-77-89-tefsiri-ali-kucuk
*16 NAHL SÛRESİ 90-102 N070 M016
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.
90 Şüphesiz Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya vermeyi emreder, fuhşiyatı, kötülüğü ve zorbalığı yasaklar. Öğüt alasınız diye size öğüt verir.
91 Andlaşma yaptığınızda Allah'ın sözünü yerine getirin. Sağlamlaştırdıktan sonra yeminleri bozmayın. Çünkü Allah'ı üzerinize kefil kıldınız. Şüphesiz Allah yaptıklarınızı bilir.
92 İpliğini sağlamca eğirdikten sonra çözen kadın gibi olmayın. Bir ümmet (kâfirler) diğer ümmetten (mü'minlerden) daha çok diye yeminlerinizi aranızda (faydalı) bir giriş edinirsiniz. Ancak Allah sizi O (kâfirlerin çokluğuyla) imtihan eder ve hakkında ihtilaf ettiklerinizi kıyamet günü size muhakkak açıklayacaktır.
93 Eğer Allah dileseydi sizi bir tek ümmet yapardı. Ancak O dilediğini saptırır, dilediğini hidâyete erdirir ve siz, yaptıklarınızdan muhakkak sorguya çekileceksiniz.
94 Yeminlerinizi (fesada) bir giriş edinmeyin, yoksa sapasağlam bastıktan sonra ayak kayıverir, Allah yolundan saptığınız için azabı tadarsınız. Sizin için büyük azap vardır.
95 Allah'a verdiğiniz sözü az parayla satmayın. Eğer bilirseniz Allah katındaki sizin için daha hayırlıdır.
96 Sizin yanınızdakiler (dünyalık) tükenir, Allah katındaki ise bakidir. Biz, sabredenlerin mükâfatını yaptıklarının en güzeliyle vereceğiz.
97 Erkek veya kadınlardan, kim mü'min olarak salih amel işlerse onu (dünyada) güzel bir hayatla yaşatırız ve onun (âhirette) mükâfatını yaptıklarının en güzeliyle veririz.
98 Kur’ân okuduğunda (okumadan önce) koğulmuş şeytandan Allah'a sığın. ("Euzû billahi mineşşeytanirracim" de)
99 Çünkü onun, iman edenler ve Rablerine tevekkül edenler üzerinde otoritesi yoktur.
100 Ancak onun (şeytanın) otoritesi, onu (şeytanı) kendisine dost edinen ve onunla (Allah'a) ortak koşanlar üzerindedir.
101 Biz bir âyetin yerine bir âyet getirdiğimiz zaman ki Allah neyi indirdiğini iyi bilir "Sen uyduruyorsun" dediler. Hayır onların bir çoğu bilmez.
102 De ki: "İman edenleri sağlamlaştırmak, Müslümanlara hidâyet ve müjde olmak üzere onu (Kur’ân'ı) hak ile Rabbinden Ruhul Kudüs (Cebrail) indirdi."
https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/nahl-suresi-90-102-tefsiri-ali-kucuk
*16 NAHL SÛRESİ 17-32 N070 M016
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.
17 Yaratan, yaratmayan gibi midir? Siz düşünmüyor musunuz?
18 Allah'ın nimetlerini saysanız, sayamazsınız. Şüphesiz Allah Ğafur'dur, Rahîm'dir.
19 Allah gizlediğinizi de açıkladığınızı da bilir.
20 Allah'tan başka çağırdıkları (tağutlar) yaratamazlar. Onların kendileri yaratılıyor.
21 (O tağutlar) ölüdürler, diri değiller. Ne zaman diriltileceklerini de bilmezler.
22 Sizin ilâhınız bir tek ilâhtır. Ahirete iman etmeyenlerin kalpleri İnkârcıdır. Onlar müstekbirlerdir. (Kendini büyük görenler)
23 Şüphesiz Allah onların gizlediğini de açıkladığını da bilir. O müstekbirleri sevmez.
24 Onlara "Rabbiniz ne indirdi?" denildiğinde: "Eskilerin masalları" derler.
25 Kıyamet gününde kendi günahları tam olarak, bilgisizce saptırdıkları kişilerin günahlarından da yüklenmek için (böyle derler). Dikkat et ne kötü şey yükleniyorlar.
26 Onlardan öncekiler de (Peygamberlerine) tuzak kurmuşlardı da, Allah onların binalarına temellerinden (azabıyla) geldi, üstlerindeki tavan üzerlerine çöktü. Azap onlara hissedemeyecekleri yerden geldi.
27 Sonra kıyamet günü onları rüsvay eder ve der ki: "Hani uğrunda (Müslümanlara)düşman olduğunuz ortaklarım nerede?". Kendilerine ilim verilenler: "Şüphesiz rüsvaylık ve kötülük kâfirleredir" dediler.
28 Kendilerine zulmedenlerin canlarını melekler alırken, "Biz hiçbir kötülük yapmadık" diyerek teslim olurlar. Hayır. Şüphesiz Allah yaptıklarınızı bilir.
29 İçinde ebedi olarak kalmak üzere cehennemin kapılarından girin. Kibirlenenlerin yeri ne kötüdür.
30 (Allah'tan) sakınanlara: "Rabbiniz ne indirdi?" denildiğinde onlar "(Rabbimiz) Hayır (indirdi)" dediler. Bu dünyada iyilik yapanlara güzellik vardır. Ahiret yurdu daha hayırlıdır. Mûttakilerin yurdu ne güzeldir.
31 Altından ırmaklar akan Adn cennetlerine girerler. Onlar için orada diledikleri vardır. Allah muttakileri işte böyle mükâfatlandırır.
32 Melekler iyi insanların canlarını alırken: "Selam size, yaptıklarınıza karşılık girin cennete" derler.
https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/nahl-suresi-17-32-tefsiri-ali-kucuk
*16 NAHL SÛRESİ 1-16 N070 M016
Mekke'nin sonlarına doğru nazil olmuştur, 128 âyettir. Bal arısı anlamına gelen "Nahl" sûresi diye isimlendirilmiştir. Sûrede; arının dahi balını Rabbinin vahyi ile yaptığından, yaratılan ve yaratıacaklardan bahseder. Ayrıca Kur’ân ehline dikkatimizi çeker. Sözleşmelere ve yeminlere bağlı kalmamız emredilir. Kara ve deniz ürünlerine dikkatimizi çeker ve bunları da Allah'ın yarattığı vurgulanır.
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.
1 Allah'ın (müminlere zafer,kâfirlere azab) emri geldi. Artık onu acele istemeyin. Allah, onların ortak koştuklarından uzaktır.
2 Kullarından dilediğine kendi emrinden bir ruh (vahiy) ile Melekleri indirir. “Benden başka İlah yoktur, benden sakının diye uyarınız”(der)
3 Gökleri ve yeri hak ile yarattı. O, onların (müşriklerin) ortak koştuklarından yücedir.
4 İnsanı nutfe (meni) den yarattı. Bir de bakarsın o, açık bir hasım kesilmiş.
5 Davarları da yarattı. Sizin için onlarda ısınmanızı sağlayan şeyler ve daha bir çok faydalar vardır. Onlardan bir kısmını da yersiniz.
6 Akşam getirirken, sabah salıverirken sizin için bir güzellik vardır.
7 Canlarınızın yarısı tükenmeden varamayacağınız ülkelere ağırlıklarınızı taşırlar. Şüphesiz Rabbiniz çok şefkatli ve çok merhametlidir.
8 Atları, katırları ve merkepleri siz binesiniz ve ziynetlenesiniz diye (yarattı). Daha bilmediklerinizi de yaratır.
9 Doğru yolu bildirmek Allah'a aittir. Ondan sapan da var. Eğer Allah dileseydi sizin hepinizi hidâyete erdirirdi.
10 Gökyüzünden size suyu indiren O’dur. Sizin için onda içecek var ve ondan içinde (hayvanlarınızı) otlattığınız ağaçlar vardır.
11 O su ile sizin için ekin, zeytin, hurmalıklar, üzümler ve her çeşit meyveler bitirir. Düşünen toplum için bunda ibret vardır.
12 Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı emrinize amade kıldı. Yıldızlar da onun emriyle boyun eğdirilmişlerdir. Aklı başında olanlar için bunda ibretler vardır.
13 Sizin için yeryüzünde çeşitli renklerdekileri de yarattı (emrinize verdi), şüphesiz öğüt alan toplum için bunda ibret vardır.
14 Ondan, taze et yemeniz ve ondan, giyeceğiniz süs eşyasını çıkarmanız için denizi (emrinize) müsahhar kılan Odur. O denizi yararak giden gemiler görüyorsun. Bütün bunlar Allah’ın Lütfundan aramanız ve şükretmeniz içindir.
15 Sizi sarsmasın diye yeryüzüne dağları bıraktı, nehirleri ve yolları bıraktı ki, yolunuzu bulasınız.
16 Alametler (yarattı). Onlar yıldızlarla da yolları bulurlar.
https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/nahl-suresi-1-16-tefsiri
https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/sets/nahl-suresi-tefsiri-ali-kucuk
EN'AM SÛRESİ 9-14 N055 M006
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile
9 Eğer biz onu bir melek kılsaydık, elbette o meleği de insan sûretinde yapardık da düştükleri kuşkuya yine düşürürdük.
10 Senden önceki peygamberlerle de alay edilmişti. Onlardan alay edenleri, alay ettikleri kuşatıvermişti.
11 De ki: "Yeryüzünde dolaşın, sonra yalanlayanların sonunun nasıl olduğunu görün."
12 De ki: "Göklerde ve yerdekiler kimindir?" "Allah'ın dır" de. O' kendisine rahmeti yazmıştır. Varlığından şüphe olmayan kıyamet gününde sizi muhakkak toplayacaktır. Kendilerine zarar verenler iman etmezler.
13 Gecede ve gündüzde barınan her şey Allah'a aittir. O işitendir, bilendir.
14 De ki: "Gökleri ve yeri yaratan Allah'tan başka yönetici dost mu edineyim? O' yedirendir, kendisi yedirilmeyendir." De ki: "İslâm'a girenlerin ilki olmakla emr olundum. Sakın müşriklerden olma."
https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/enam-suresi-9-14-tefsiri
EN'AM SÛRESİ 1-8 N055 M006
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile
Mekke’de nazil olmuştur. 165 ayettir. Allah'a Hamd ile başlıyor. Kur’ân'ı Kerim'de beş tane sûre (Fatiha, En'am, Kehf, Sebe', Fatır) Allah'a hamd ile başlamaktadır. Bu sûrelerden anladığımıza göre bütün alemleri yaratana hamd edilir, başkalarına hamd edilmez. Yarattığını başıboş bırakıvermeyip ona bu dünya üzerinde neyi, nerede, nasıl, niçin yapacağını öğretmek için Kitabı gönderene hamd edilir. Bu beş sûre, gönderdiği kitapta hiçbir eğrilik olmayan, her çağa hitap eden, insanlar arasında ayırım yapmayan, bazılarına çıkar sağlayıp bazılarını sefil etmeyen kitabı indiren Allah'a hamd ederek başlıyor. Her Mekki sûre gibi Allah'a iman, peygamberlere iman ve âhirete iman anlatılırken, kâfirlerin mantıklı gibi görünen sapık düşünceleri kuvvetli delillerle reddedilmektedir. En'am: Etleri derileri, ve yünlerinden faydalanılan deve, sığır, koyun, keçi gibi hayvanların her yönüyle nimetlerinden yararlandığımız için bu isim verilmiştir.”Neam” kelimesinin çoğuludur.Türkçede kullandığımız “nimet” sözcüğünden türemiş, Türkçesi “davar”dır. 136138.ayetlerde En’am kelimesi geçtiği için de En’am suresi denmiştir.
1 Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve nur'u var eden Allah'a aittir. Sonra kâfirler, Rablerine (başkalarını) denk tutuyorlar.
2 O, sizi çamurdan yaratan, sonra da belirli bir süre, koyandır. Bir de O’nun katında belirli bir sûre vardır. Bundan sonra siz hala şüphe ediyorsunuz.
3 O, göklerde ve yerde tek Allah'tır. Sizin gizlinizi de açığınızı da bilir. Kazandıklarınızın hepsini bilir.
4 Rablerinin ayetlerinden bir ayet onlara geldiğinde ondan yüz çevirirler.
5 Onlara hak geldiği zaman da o hakkı yalanladılar. Kendisi ile (Müslümanları) alaya aldıkları haberler onlara yakında gelecektir.
6 Onlar görmediler mi biz onlardan önce nice milletleri helâk ettik. Size vermediğimiz şeyleri yeryüzünde onlara vermiştik. Onların üzerine bol yağmurlar indirmiştik. Altlarından akan ırmaklar kılmıştık. Ancak günahları sebebi ile onları helâk ettik ve onların ardından diğer milletleri yarattık.
7 Eğer sana, kâğıt üzerine yazılı bir kitap indirmiş olsak ve onu elleri ile tutmuş olsalardı bile yine de kâfirler: "Bu apaçık bir sihirden başka bir şey değildir" derlerdi.
8 "Ona bir melek indirilmeli değil miydi" dediler. Eğer biz bir melek indirmiş olsaydık, elbette hüküm verilir ve onlara da fırsat verilmezdi.
https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/enam-suresi-1-8-tefsiri
037-HADIS BIRR - Ali Kucuk by Hasan Göktaş
038-HADIS KARZ - Ali Kucuk by Hasan Göktaş
039-HADIS ALLAH-A INANDIM DE - Ali Kucuk by Hasan Göktaş
040-HADIS MUFLIS - Ali Kucuk by Hasan Göktaş
041-HADIS COBAN HADISI - Ali Kucuk by Hasan Göktaş
042-HADIS ALLAH-A MULAKI - Ali Kucuk by Hasan Göktaş
043-HADIS EN GIPTA - Ali Kucuk by Hasan Göktaş
044 Guvenilir Olmayan Kisinin Imani Yoktur - Ali Kucuk by Hasan Göktaş
045 Tum Sihirbazlara Karsi Hz Musa Gibi Dik Durmak - Ali Kucuk by Hasan Göktaş





