Koronavirüs salgın döneminde işletmesi duran online girişimler ne yapıyor? Türkiye'nin en değerli ve en hızlı büyüyen turizm girişimi Otelz.com'da Head of Product olarak görev alan değerli dostum İbrahim Bakış ile özel bir yayın yaptık.Bu yayında;*Otelz ve ekibi salgının en başında nasıl bir tepki verdi, neleri öngördüler?*Seyahat ve uçuş sektörü hafta hafta nasıl etkilendi?*Yerli girişimler ne yaptı? Otelz günlük satış rakamı güncel olarak ne kadar? (Podcast özel)*Otelz ile oteller COVID19'a karşı önlem alma şekillerini nasıl geliştirdi ve sunuyor?*Otelz kaç kişiye erişiyor, kullanıcılar nasıl hareket ediyor?*COVID19 Türkiye'de baş gösterdiğinde ekip nasıl yorumladı? Neler yaşandı?*Patent tescil başvurusu Otelz tarafından yapılan izole oda konsepti nedir?*Olayların ülkemizdeki maddi boyutu ve sektör incelemesi*Beklentiler ve yeni planlar*Turizm bakanlığı neler yapıyor? Güncel gelişmeler ve sektörün geleceği*Fiyatlar ne olacak? İki katına mı çıkacak? Butik otel trendi*Otelz yurt dışı planları*Sağlık sisteminin turizme etkisi*Uçak bileti tavan fiyat uygulaması ve gelecek planları*Sektörden duyumlar*Otelz yönetimi ve ekibi bu süreçte neler yaptı?
Herkese merhaba 12.bölüme hepiniz hoş geldiniz. Evde kaldığımız şu dönemde koronavirüs salgını haberlerini takip ederken bir yandan ekonomik gelişmeleri de takip ediyoruz. Dünya ekonomisi yaşanan salgın nedeniyle zarar görürken ülkeler bir bir önlem paketlerini açıklıyor. Piyasaya yüzlerce milyar dolarlık nakit akışı sağlanacağı konuşulurken ülkemiz de 100 milyar TL’lik bir paket açıkladı. Bugün dijital ekosistemdeki koronavirüsün ekonomik etkilerini Dijipod’da ilk konuğumuz Netvent genel müdürü Ramazan Deniz Yörük ile birlikte işleyeceğiz.
Herkese merhaba, Dijipod’un 12.bölümüne hepiniz hoş geldiniz. Verdiğimiz bir haftalık aranın ardından yeni bölüm ile karşınızdayım. Bu hafta her geçen daha fazla konuştuğumuz, Türkiye’ye geldi mi gelmedi mi diye tartışmaları artık aştığımız bir noktada Koronavirüs’ün dijital dünyayı ve pazarlamayı nasıl etkilediğini konuşacağız. Koronavirüs aslında genel bir tanım, virüsün genel grubunu kapsıyor. COVID-19 ise Dünya Sağlık Örgütü tarafından adlandırılan virüsün tam adı. Biz tabii genel adı üzerinden konuşuyoruz. Öncelikle COVID-19’un Aralık 2019’da Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıktığını biliyoruz. Günden güne yayılan ve oldukça tehlikeli bir noktaya ulaşan virüs binlerce kişinin ölümüne sebep oldu. Solunum yolu ile bulaşması, henüz bir aşı veya ilacın geliştirilememesi de dünyayı kaosa sürükledi. Bununla ilgili yayılan sahte haberleri bir kenara bırakırsak çözümü henüz bulunmamış tehlikeli bir hastalık karşısında yapabildiğimiz tek şey mümkün olduğunca korunabilmek.
Herkese merhaba, Dijipod 2.sezon 3.bölüme hepiniz hoş geldiniz! Bu hafta kariyer gelişimi üzerine bir konuyu ele almaya karar verdim. İşyerinde ya da iş dışında da sürekli olarak bahsettiğimiz İngilizce öğrenmenin ve konuşmanın ne bu sektörde ne denli önemli olduğundan bahsedeceğim ve kendi açımdan İngilizce öğrenmek için neler yaptığımı aktaracağım.
Startup’ları kullanıcıların problemini çözen bir fikir ve ürünle, hizmetle piyasaya çıkan ve bulundukları ekosistem alanını daha iyi bir yer hale getiren şirketler olarak tanımlayabiliriz. Startup’lar hızlı büyümek için daha fazla teknik ve insan kaynağına ihtiyaç duyar. Bu da hızlı büyüme ile birlikte maliyetlerin daha fazla artmasına neden oluyor. Eğer ki startup’ı kurduktan sonra fatura da kesmeye başladıysanız gelir elde etmeye başlıyor ve yatırımcıların kapısını çalmaya başlıyorsunuz. Diyorsunuz ki “bakın biz böyle bir ürün yaptık, para da kazanıyoruz, hedef kitlemiz ve uzun vadeli projeksiyonumuz bu, şu kadar yatırım alırsak işi şu noktaya taşıma imkanımız var.” Erken dönem veya ciddi bir yatırım aldığınız an şirkete bir ortak alıyorsunuz aynı zamanda. Bu da büyüme noktasında sizi baskılamaya başlıyor. Peki bu noktaya gelmeden önce hiç şu cümleyi duydunuz mu? Yatırıma gerçekten ihtiyacım var mı? Hızlı büyümek yerine emin adımlarla yavaş bir şekilde büyümek mümkün mü? Bu büyümeyi sağlamak için gerekli olan yeteneklerin hepsine sahip olmayabilirsiniz ancak yavaş büyüyerek “bootsrapped startups” kavramını ortaya çıkaran startup’lar da dünyada var ve yüzlerce milyon dolarlık devasa bir değere sahip olup yollarına devam ediyorlar. Mailchimp, Shopify, Basecamp, Wayfair, Lynda, Techcrunch, önceki bölümde anlattığım Ahrefs ve Türkiye’den de Jotform gibi örnekler mevcut.
Ahrefs pazarlama açısından büyük başarı elde etti ve şunu belirtmek lazım ki Google Analytics, Google Ads, Facebook Pixel gibi geleneksel hale gelen takip yazılımlarını kullanmıyorlar. Yatırım da almadılar. Üstelik startup’ların aksine CEO’ları Dimitri’nin 2018 Eylül ayında paylaştığı bir tweet’te de 40 milyon dolar yıllık ciro elde ettikleri bilgisi elimizde var. Peki bu bize ne anlatıyor?
1.sezonu kapatırken bu bölümde sizler müşteri edinme maliyetinizi %80 oranında azaltacak bir taktik paylaşacağım. Aslında bu yöntemi hepimiz biliyoruz ama bunu ne kadar bilinçli ve derinlemesine yapıyoruz işte o kısım tartışılır.Bugün sizlerle paylaşacağım bu yöntem aslında içerik pazarlamasından geçiyor. Ancak belirttiğim gibi daha derinlemesine ipuçları ve püf noktalar ile birlikte sizinle paylaşacağım. Potansiyel müşterileriniz hizmetlerinizi ya da ürünlerinizi nasıl arıyor, onlar için nasıl gruplamalar yapabilirsiniz, müşteri profillerinizi nasıl oluşturabilirsiniz, User Intent nedir ve kullanıcılarınıza nasıl daha hızlı ve kolay ulaşabilirsiniz hep birlikte inceleyelim.
Herkese merhaba, dijipod’un 7.bölümüne hepiniz hoş geldiniz. İlk 6 bölümün ardından gelen tüm geri bildirimler için tekrar teşekkür etmek istiyorum. Bu bölümde web sitesi oluşturarak para kazanma, mobil uygulama, tema-eklenti satışı, freelance hizmet, online eğitim, affiliate pazarlamaya değineceğim. 2020’de uygulamaya alabileceğim konu başlıkları bunlar olacak. Yıl içerisinde bazı değişiklikler olursa bunları da mutlaka sizlerle paylaşacağım. UpWork, Adsense ve Pinterest bölümlerinin ardından pasif gelir elde etme konusunda pek çok soru aldım, bunları olabildiğince detaylı bir şekilde cevaplamaya çalıştım. Tabii bu noktada henüz ele alamadığım bazı konu başlıkları da oldu. Bunları daha detaylı bir şekilde 2.sezonda konuklarla işlemeyi planlıyorum. Haftaya yayınlanacak olan 8.bölümün ardından 2-3 haftalık kısa bir ara vereceğim. Daha sonra tüm hızımızla devam edeceğim.
Herkese merhaba arkadaşlar, dijipod’un 6.bölümüne hoş geldiniz. Geçen hafta bahsettiğim üzere özellikle webmaster forumlarında 2018 ve 2019’un en çok konuşulan para kazanma yöntemlerinden birisini detayları ile anlatacağım bugün; çok küçük bir yatırımla Adsense yoluyla her ay nasıl binlerce lira kazanıldığını aktaracağım. Yatırım miktarı maddi olarak kazanca göre çok küçük, zaman maliyeti fazla olabiliyor. Kullanılan eklentileri ve sistemin temel mantığını, hangi kısımlarda ne yapmanız gerektiğini Dijihack.com üzerinde bulabileceksiniz.
Herkese merhaba arkadaşlar. Dijipod’un 5.bölümüne hepiniz hoş geldiniz. Geçen hafta yayınladığım UpWork’ten döviz ile para kazanma bölümünün ardından bu bölümde de pasif gelir oluşturmak için blog açarak 2019’da Adsense üzerinden nasıl 3100 TL kazandığımı tüm ipuçları ve detayları ile anlattım.
Herkese merhaba, dijipod’un 4.bölümüne hoş geldiniz. İlk üç bölümün ardından bugün dinleyen herkesi biraz daha girişken olmaya davet ediyorum. O nedenle faydalı olacağını düşündüğüm bir bölümle karşınızdayım.Bugünkü bölüm başlığım “basit bir arama ile Upwork’te nasıl 1250 kazandım?” oldu.Bu yıl yapmak istediklerim arasında odağımı çok dağıtmadan kısıtlı sürelerle yurt dışında katma değerli danışmanlık hizmeti vermek vardı; yani yurt dışından müşteri edinebilmek. Bunu da 3 farklı ülkede başardım.
İlk iki yayının ardından bugün sıkça karşılaştığımız bir zaman ve verimlilik yönetimi konusuna değinmek istedim. O nedenle bugünkü bölüm başlığımızı da saatlerce toplantı yapmanın çalışanlara ve yöneticilere verdiği o muhteşem haz olarak belirledim. Verimlilik ve zaman yönetimi özellikle dijital pazarlama ekipleri için hayati bir öneme sahip. Aslında günde kaç saat çalıştığınız değil kaç saat verimli çalıştığınız önemlidir. Bunu başaramıyorken toplantıları nasıl yönetiyoruz?Zaman yönetimi ve verimlilik konusunda da ülkemizde yapılan en büyük hatalardan birisi bence toplantı yönetiminde yapılıyor. Hepimizin de bu konudan müzdarip olduğunu düşünüyorum. 8 temel noktada bu konuyu inceleyeceğim.
Gerek Ankara gerekse İstanbul’da iş çevremde bir ajansta çalışmak ile markada çalışmanın farkları, avantajları ve dezavantajları üzerine pek çok muhabbete denk geldiğim için yaşadığım ve gördüğüm farklılıklar ile 6 noktada bu konuyu inceleyeceğim.-Multidisipliner düşünce kavramı-İş yükü-Yaratıcılık-Zaman yönetimi-Ajans vs networking-Müşteri/patron yönetimi vs ekip yönetimi
Bir ajansın verdiği teklifi yüksek bulabilirsiniz ancak ülkemizdeki pek çok kaynak ve SEO ile ilgili bilgi hala 5 yıl öncesini takip ettiği için uzmanlar olarak sıkıntı yaşıyoruz. Bunu bireysel olarak aşabilmenin tek yolu ya topyekün hareket etmek ya da çevremizden başlayarak bu bilgilerin yayılmasını sağlamak.
Bora Özkut
bahsettiğiniz linkleri de eklerseniz güzel olur.