Lumost

Lumost'un 62. bölümünde, Dünya Trendleri Podcast serisine konuk olduk.  

Bu bölümde Lumost Podcast, Üretim Bandı'na konuk oluyor. Türkiye’de ürün yönetimi kültürünün oluşması konusunda ciddi mesai harcayan Üretim Bandı’nı tüm Lumost dinleyicilerinin seveceğine eminim.  Üretim Bandı podcast'ini buradan dinleyebilirsiniz.

Lumost'un 60. bölümünde konuğumuz, rakiplerine göre daha basit bir ürün üreterek, Ar-Ge ve ürün tasarımına daha az odaklanarak, perakende marjlarını ortadan kaldırarak ürünlerini son derece avantajlı fiyata sunmayı başaran, gelmiş geçmiş en başarılı ürün lansmanlarından biri gerçekleştirmiş, kullandığı sempatik marka diliyle her zaman fark yaratan tıraş bıçağı markası Dollar Shave Club.DNVB serisine başladığımızdan beri bir çok başarılı DNVB’nin hayatına tek bir ürünle başladığını konuşuyoruz. Bu stratejiyle, ürünlerinin en iyi olduğunu, alternatiflerinin pek de işe yaramadığını tek bir hamlede müşterilerine hissettirebiliyorlar. Yalnızca tek bir ürün satmak, ilk kullanıcılardan aldıkları geri bildirimlere göre ürünle ilgili küçük iyileştirmeler yapmalarına da olanak tanıyor. Bu bazen gözlük, bazen yatak bazen traş bıçağı oluyor. Pazar birkaç oyuncu tarafından domine ediliyorsa ve kar marjları çok yüksekse, tam aradığınız yerdesiniz.  Ancak problem şu ki bu fırsatı sadece siz farketmiyorsunuz. Siz başarılı olduysanız sizin gibi başarılı olabileceğini düşünen yüzlerce marka arkanızdan geliyor. Sosyal medya reklamlarının fiyatını artırıyor, kar marjınız hızla  eriyor, müşteri kazanma maliyetleriniz artıyor. Bir zamanlar sizin başarılı olmanızı sağlayan fırsatlar sizin sonunuzu getiriyor. Traş bıçağının bu hikayede güzel bir alternatif olarak hala kendisine yer bulabilmesinin basit bir sebebi var.  Dünya’da yüksek kaliteli tıraş bıçağı üreten fabrikaların sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Sınırlı ve elde edilmesi zor arz nedeniyle, jiletle ilk hareket edenler büyük bir avantaja sahip. İşte Dollar Shave Club’ın hikayesini bu bilgiler üzerinden anlamaya çalışacacağız.Bölüme traş bıçağı pazarının tartışmasız en önemli oyuncusu Gillette’in hikayesini konuşarak başlıyoruz. Gillette’in kuruluşundan P&G tarafından satın alınmasına kadar geçen döneme bakıyoruz. İkinci kısımda Dollar Shave Club’ın hikayesine bakıp, sektörde neleri değiştirdiğini analiz ediyoruz. Unilever tarafından neden satın alındığı anlamaya çalışacağız. Son kısımda ise Dollar Shave Club başarısının altında yatan temel faktörleri bulmaya çalışıyoruz. DNVB’ler içinde belki de en büyük başarı hikayesine sahip Dollar Shave Club’da Unilever satın alması sonrası nelerin değiştiğine bakarak bölümü tamamlıyoruz.Dollar Shave Club'ın lansman videosuna buradan ulaşabilirsiniz. 

Lumost'un 59. bölümünde konuğumuz, çevre dostu, rahat, renkli ve en önemlisi her beden ölçüsünü kapsayan iç çamaşırları yaratarak Amerika’daki iç giyim hikayesini yeniden yazmaya başlayan Parade. Parade,  Victoria's Secret'ın imparatorluğunun düşmeye başlamasından bu yana ortaya çıkan kapsayıcı, doğrudan tüketiciye yönelik iç giyim markalarının kesinlikle en dikkat çekeni. Ekim 2019'da Cami Téllez ve Jack DeFuria tarafından kurulan marka, kısa sürede çok büyük ses getirmeyi başardı. Bölümün ilk kısmında Parade’in kuruluş hikayesine Cami Téllez üzerinden bakıyoruz. İkinci kısımda Parade’in topluluk yaratma konusunda neler yaptığını inceliyoruz. Son kısımda ise şirketin nasıl bir influencer pazarlarma stratejisi izlediği, doğru isimleri nasıl belirlediği sorularına cevaplar vererek bölümü tamamlıyoruz.

Lumost'un 58. bölümünde konuğumuz, başta bebek bezi başta olmak üzere, şampuandan, saç kremine, el temizleyicisinden, biberon temizleyicisine ürettiği organik ürünlerle ön plana çıkan The Honest Company. Giderek daha fazla insanın etik tüketim konusunda endişelendiği bir dünyada yaşıyoruz. Artık çok sayıda tüketici, satın aldıkları şeyin içinde ne olduğunu bilmek istiyor. Ürününü satın aldığı markanın sürdürülebilirlik konusundaki yaklaşımını, çalışanlarına nasıl davrandığını, ürünlerini hayvanlar üzerinde test edip etmediğini, sağlık için güvenli bileşenler kullanıp kullanmadığını sorguluyor. Ama zamanı 15 yıl geriye sardığımızda, tüketicilerin bu kadar bilinçli olduğunu söylemek zor. İşte Honest Company, etik tüketimin çok da önemsenmediği bir dönemde ortaya çıkarak yavaş yavaş bu bilinci tüketicilere aşılamış bir marka. Bölümün ilk kısmında Honest Company’nin ortaya çıkış hikayesine Jessica Alba üzerinden bakıyoruz.  Honest Company’nin ilk yıllarında başarısının altında nedenleri inceliyoruz. İkinci kısımda The Honest Company ilk yıllarında yakaladığı büyük başarının ardından yaşadığı çöküşü analiz ediyoruz. Şirketin içinde bulunduğu türbülanstan nasıl çıktığını konuşuyoruz. Son kısımda ise şirketin IPO sürecine bakıp, geleceği hakkında tahminlerde bulunarak bölümü tamamlıyoruz. 

Lumost'un 57.  bölümünde konuğumuz, yarattığı komünitenin gücünden sonuna kadar yararlanan, farklılaştırılmış içerik stratejisini kaldıraç olarak kullanan, müşterileri daha tasarım aşamasında sürece dahil eden bir kozmetik markası Glossier.  Son yatırım turunda değerlemesini 1.8 milyar $’a çıkaran, cilt bakımı, makyaj ve koku kategorilerinde kozmetik ürünler sunan Glossier, çok başarılı bir DNVB.  Bölümün ilk kısmında, Emily Weiss’ın hikayesini konuşuyoruz. Vogue’da çalışırken başlattığı Into the Gloss isimli blogun başarısını nelere borçlu olduğunu anlamaya çalışıyoruz. Bölümün ikinci kısmında Glossier ilk yıllarını inceliyoruz. Kendi komünitesini yaratmasının müşteri kazanımı anlamında yarattığı etkilere bakıyoruz. Son kısımda ise şirketin instagram üzerinden büyüme stratejisini konuşup, fiziksel mağaza tarafında büyüme planlarını analiz ederek bölümü bölümü tamamlıyoruz.

Lumost'un 56. bölümünde konuğumuz, yatak gibi sıradan bir ürünü havalı ve arzu edilir bir şeye dönüştüren, uyku etrafında dijital ilk marka oldukları söylemi üzerinden büyüyen Casper. Bölümün ilk kısmında Casper’ın kuruluş hikayesini konuşup, kimsenin sevmediği yatak satın alma deneyiminde yarattığı dönüşüme bakıyoruz. İkinci kısımda şirketin sosyal medya ve içerik üzerinden büyüme stratejisini analiz ediyoruz. Sıradışı bir stratejiyle yakaladığı başarının, benzer modeli takip eden onlarca yeni şirketi nasıl ortaya çıkardığı anlamaya çalışıyoruz. Son kısımda ise Casper’ın halka arzı sonrasında yaşadığı hızlı düşüşü inceliyoruz. Casper neyi farklı yapabilirdi üzerine beyin jimnastiği yaparak bölümü tamamlıyoruz.

Lumost'un 55. bölümünde konuğumuz, doğal merinos koyunu yünü kullanarak geliştirilen, dönüştürülebilir malzemeden üretilen, sağlıklı, görece uygun fiyatlı bir spor ayakkabı üreticisi olan Allbirds. Bonobos’a benzer şekilde Silikon vadisi merkezli bir girişim olan Allbirds, eski profesyonel futbolcu Tim Brown ve biyoteknoloji mühendisi Joey Zwillinger tarafından 2015 yılında bir kickstarter projesi olarak doğuyor. Sentetik malzeme kullanılmadan üretilen ayakkabılar kaşındırma, vurma, su toplama gibi en çok yakınılan şikayetlere karşı memnuniyet garantisi veriyor. Bu bölüm, çok güçlü rakiplere karşı ayakta kalmaya çalışan bir markanın ayakta kalma savaşı.Bölümün ilk kısmında Athleisure trendini ayrıntılarıyla konuşup, Allbirds’ün nasıl bir problemi çözmeye çalıştığına bakıyoruz.  İkinci kısımda şirketin ilginç kuruluş hikayesini ve ilk yıllarını değerlendiriyoruz. Son kısımda ise şirketin IPO’ya giden büyüme hikayesine ve finansallarına bakıp, önümüzdeki dönemde karlılığa ulaşmak için önünde ne tür engeller olduğunu anlamaya çalışarak bölümü tamamlıyoruz.

Lumost 54. bölümünde, DNVB dosyasının da 3. bölümüde konuğumuz, müşteri deneyimine, ürün kalitesine ve ürün tasarımına öncelik veren, gözlük gibi geleneksel bir endüstriyi erişilebilir kılmayı başaran, bizlere her anlamda iyi olduğunu hissettiren Warby Parker. Göz sağlığını ön planda tuttuğunu, çevresini, çalışanlarını ve müşterilerini gerçekten önemsediğini görebildiğimiz bir marka bu. Bölümün ilk kısmında Bonobos’a benzer şekilde bir MBA projesi olan Warby Parker’ın kuruluş hikayesini Dave Gilboa üzerinden konuşup, şirketin ilk yıllarında stratejisini belirleme sürecine bakıyoruz. İkinci kısımda Warby Parker’ın rakiplerinden nasıl ayrıştığını analiz ediyoruz. Sosyal sorumluluğu PR malzemesine dönüştüren şirketlerin aksine, özünde gerçekten iyi bir şirket olmasını hangi aksiyonlara borçlu olduğunu inceliyoruz. Son kısımda şirketin büyüme potansiyeline ve finansallarına bir bakarak bölümü tamamlıyoruz.Power Group ve Podfresh ortaklığında Türkiye’de ilk defa düzenlenecek olan “ Power Podcast Ödülleri 2021 “ kapsamında Lumost, “ En güçlü İş Dünyası ve Girişimcilik“ kategorisine aday Podcast’lerden biri. 14 Kasım pazar gününe kadar oylama devam ediyor. Oylamaya katılıp Lumost’a destek olmak isterseniz bu  linkten oy verebilirsiniz.

Lumost'un 53. bölümünde konuğumuz, bu iş modelinin öncüsü durumunda olan, hikayesiyle DNVB’lerin büyüme aşamasında yaşadığı problemleri yakından gözlemlememizi sağlayan Bonobos.  Bölümün ilk kısmında Bonobos’un kuruluş hikayesini konuşuyoruz. Stanford MBA’deki bir ders projesinin gerçek bir işe dönüşümünü inceliyoruz. İkinci kısımda şirketin Andy Dunn yönetiminde online-offline Dünya’yı nasıl birleştirdiğine bakıyoruz. Son kısımda ise Walmart’ın Bonobos’u neden aldığını sorusuna cevap arıyoruz. DNVB’lerin karlılık uğruna giderek geleneksel örneklerine dönüşmesini konuşarak bölümü tamamlıyoruz.

Lumost'un 52. bölümünde DNVB modelini masaya yatırıyoruz. Lumost üçüncü sezonun ilk dosyası DNVB'ler.  10 bölümden oluşacak bu seride, DNVB modelini kullanan Casper, Glossier, Warby Parker, All Birds gibi şirketleri analiz edeceğiz. Bu modelin asıl kazananlarına bakacağız. Serinin ilk bölümünün gelecek bölümlerde yapacağımız analizler için temel oluşturmasını planlıyorum.Bölümün ilk kısmında DTC ve DNVB kavramlarını anlamaya çalışıyoruz. İkinci kısımda başarılı DNVB’lerin ortak özelliklerini inceliyoruz. Son kısımda ise modelle ilgili problemli noktalar üzerine kafa patlatıp, teorinin pratiğe yansımasının zamanla nasıl değiştiğini konuşuyoruz.

Lumost'un 51. bölümünde konuğumuz ABD'de yemek dağıtım sektörünün en önemli oyuncularından biri olan, kurulduğu günden bugüne çok hızlı büyüyen, pandemiden en çok fayda sağlayan şirketlerden biri olan Doordash. Bir platform şirketi olarak Doordash, yaklaşık 18 milyon müşteriye, 1 milyondan fazla kuryeye ve 390.000'den fazla restorana sahip. Bölümün ilk kısmında Doordash’in kuruluşundan günümüze kadar geçen hikayesini konuşuyoruz. İkinci kısımda şirketin iş modeline bakıp, veriden yarattığı değeri operasyonlarını optimize etmekte nasıl kullandığını inceliyoruz. Küçük şehirlere odaklanma stratejisiyle yakaladığı büyümenin detaylarına giriyoruz. Son kısımda ise yemek dağıtım işine bakıp, gelecek adına atabileceği adımlar üzerine düşünerek bölümü tamamlıyoruz.Lumost'un ikinci sezonunu değerlendirmek için ankete buradan ulaşabilirsiniz.

Lumost’un 50. bölümünde konuğumuz, pandemi döneminin yükselen yıldızlarında biri olan, kısa süre önce aldığı yatırımla değerlemesini 39 milyar $’a çıkarmış, Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada'da market alışverişi teslimat hizmetleri sunan Instacart.  Uzun yıllar, market alışverişi teslimat hizmetleri e-ticaret’in gelişimiyle paralel büyüyebilmiş bir alan değildi. Bunda problemin Amazon ölçeği için bile verimsiz olmasının etkisi vardı. Instacart sağladığı teknoloji ve lojistik altyapısyla, bu zor problemi ilk çözen şirketlerden biri oldu. Bölümün ilk kısmında Instacart’ın kuruluş hikayesine ve ilk yıllarına bakıyoruz. Y Combinator’ın Instacart üzerinde yarattığı etkiyi konuşuyoruz. İkinci kısımda Instacart’ın iş modelinin avantajlarını ve dezavantajlarını konuşup, şirketi biraz daha yakından tanıyoruz,  farklı şehirlere genişleme planınının nasıl geliştiğini inceliyoruz. Son kısımda ise şirketin gelir modelini ve pandemi sonrasındaki inanılmaz yükselişini analiz ederek bölümü tamamlıyoruz.How I Built This'in Instacart bölümünü buradan dinleyebilirsiniz.

Lumost'un 49. bölümünde konuğumuz, büyük veri analitiğinde uzmanlaşmış bir yazılım şirketi olmasına rağmen, yaptığı işin tam olarak anlaşılmaması sebebiyle her zaman esrarengiz olarak nitelendirilmiş bir şirket olan Palantir. Bölümde ilk olarak Palantir’in kuruluş hikayesini ve ilk yıllarını konuşuyoruz. Peter Thiel ekseninde PayPal Mafya’nın silikon vadisindeki etkisine bakıyoruz. İkinci kısımda Palantir’in 2010 sonrası hızlı büyümesini ve gizlilikle ilgili çekincelerin artmasının Palantir’i nasıl etkilediğini analiz ediyoruz. Son kısımda ise şirketin portföyündeki ürünleri ve finansallarını konuşuyoruz. Şirketin kendine ait farklı bir segmentte, çok fazla rekabete girmeden nasıl ilerlediğine bakarak bölümü tamamlıyoruz.

Lumost’un 48. Bölümünde konuğumuz Fortnite, Gears of War gibi başarılı oyunların yapımcısı, Unreal Engine oyun motorunun sahibi, Teknoloji Dünyası’nın devlerine karşı yürüttüğü savaşla adından sıklıkla söz ettiren Epic Games. Bölümde ilk olarak oyun dünyasının dahi çocuğu Tim Sweeney’nin hikayesiyle başlıyoruz. Onun hikayesi üzerinden Epic Games’in kuruluşuna ve ilk yıllarına bakıyoruz. Bölümün ikinci kısmında Tencent sonrası Epic Games’de nelerin değiştiğini, Epic Games’in strateji değişikliğinin Oyun Dünyası'ndaki etkilerini konuşuyoruz. Roblox ve Unity bölümlerinde de konuştuğumuz oyun motorlarına Epic Games perspektifinden tekrar bakıyoruz. Bölümün son kısmında ise bugün için şirketin en önemli gelir kalemi olan Fortnite’ı, oyun sektörünü büyütmek için attığı adımlardan Epic Games Store’u, Epic Games Publishing ve Epic Online Services’i konuşuyoruz. Sonuçlarıyla Teknoloji Dünyası’nda birçok şeyi etkileyecek, Epic Games’in Apple ve Google’a karşı açtığı savaşa bakarak podcast’i tamamlıyoruz.Bölümde bahsettiğim Mandalorian'ın, Unreal Engine kullılarak yapım hikayesini buradan ve buradan izleyebilirsiniz.Bölümde Yararlandığım Kaynaklar1) Matthew Ball - Epic Games Primer Serisi2) Acquired Podcast3) The Mandalorian: This Is the Way4) Full Dice 2020 Talk5) The Story of Epic Games: How a Game Engine Conquered The Video Game Industry

Lumost’un 47. Bölümünde konuğumuz, oyun geliştirmeyi demokratikleştirme vizyonuyla çıkmış olsa da artık mimarlardan, film yapımcılarına çok daha geniş bir yaratıcı kümesini hedefleyen Unity.  Sadece oyun motoru üreten bir şirketten çok daha komple bir çözüm sağlayıcı haline dönüşen Unity, 2020 yılının Eylül ayında 13.5 milyar $ piyasa değeri üzerinden halka arz edildi.  Avrupa’dan çıkmış en başarılı teknoloji şirketlerinden biri olan Unity’nin piyasa değeri çok kısa bir süre içinde 45 milyar $ sınırına dayansa da bugün 33 milyar $ piyasa değerinden işlem görüyor.  Unity her geçen gün daha fazla dijitalleşen Dünya’da, arttırılmış gerçeklik, sanal gerçeklik, fiziksel Dünya ile sanal Dünya’yı birleştiren uygulamalar oluşturmak konusunda, önümüzdeki yıllara damga vurabilecek bir şirket. Bölümün ilk kısmında Unity’nin pek alışık olmadığımız kuruluş hikayesine bakıyoruz. Iphone’un ortaya çıkışının şirket için neden dönüm noktası olduğunu konuşuyoruz. Bölümün ikinci kısmında Unity’nin bağımsız oyun geliştiricilerini destekleyerek, oyun sektörünün yapısını nasıl değiştirdiğine bakıyoruz. 2010 sonrası bir taraftan kendi içindeki yapılanmasını nasıl daha profesyonel bir hale dönüştürdüğünü, diğer taraftan da rakiplerinin ataklarına nasıl cevap verdiğini analiz ediyoruz. Son kısımda ise Unity’nin rakiplerine göre en önemli avantajlarına bakıp, şirketin gelir modeline ve finansallarına rakamlar üzerinden bakarak podcast’i tamamlıyoruz.Bölümde bahsettiğim David Helgason'un London Business School'da yaptığı konuşmasına buradan ulaşabilirsiniz.Bölümü hazırlarken yaptığım önemli kaynaklar1) Now That It’s IPO-ed, Would Unity Make A Good Investment?2) SaaS IPO Net Dollar Retention Benchmarks3) Who is Unity Software?4) Unity S-15) Unity Software (NYSE: U) Summary Research Report6) Unity IPO - The Backbone of Mobile Gaming7) The $120B Gaming Industry Is Being Built On The Backs Of These Two Engines8) Unity is Manifesting the Metaverse

Lumost’un 46. Bölümünde konuğumuz, Dünya çapında özellikle 8-18 yaş aralığında çok popüler bir oyun platformu olan Roblox.  Pandemiden en pozitif etkilenen şirketlerden biri olan Roblox’ın, bu dönemde günlük aktif kullanıcı sayısından, aylık aktif kullanıcı sayısına, kullanıcı etkileşiminden, gelire hemen her metrikte önemli büyüme kaydettiği görüyoruz. Buna bağlı olarak da şirketin değerlemesi sadece 10 ayda yaklaşık 7 katına yükselmiş durumda.Bölümün ilk kısmında şirketin kuruluş hikayesine ve ilk yıllarına bakıyoruz. Bir oyun platformu olarak Roblox’ı kısaca tanımaya çalışıyoruz. İkinci kısımda Roblox’ın geleceğin sosyal ağı olup olamayacağını konuşuyoruz.  Şirketin 2017 sonrası inanılmaz büyümesine, rakamlar üzerinden bakıyoruz. Son kısımda ise Roblox’ın platformundaki oyun sayısını arttırmak üzerine kurulu büyüme stratejisine bakıyoruz.  Şirketin geleceğiyle ilgili önemli noktalardan bahsederek bölümü tamamlıyoruz.

Lumost'un 45. bölümünde konuğumuz, son 2 haftadır adından sürekli söz ettiren Robinhood. Gamestop hissesi etrafında yaşananlardan çok Robinhood şirketini anlamaya çalışacağız bu bölümde. Bölümün ilk kısmında Robinhood’un kuruluş hikayesine ve finans dünyasında neleri değiştirdiğine bakıyoruz. İkinci kısımda şirketin hikayesinde çok önemli bir yer teşkil eden opsiyonlarla ilgili genel kavramları konuşuyoruz. Robinhood’un opsiyon yatırımını bu kadar teşvik etmesinin yarattığı problemleri, short squeeze, gamma squeeze gibi kavramları anlıyoruz. Son kısımda ise alım satım komisyonu almayan bir aracı kurum olarak Robinhood’un gelir modelinin detaylarına giriyoruz. Şirketin Gamestop krizindeki rolünü konuşup,  şirketin geleceği üzerine tahminlerde bulunarak podcast’i tamamlıyoruz. Bölümde bahsettiğim New York Times makalesine buradan ulaşabilirsiniz.

Lumost'un 44.  bölümünde konuğumuz, hakkında en fazla konuşulan InsurTech şirketlerinden biri olan, halka arzından bu yana piyasa değeri yaklaşık 5 katına çıkmış Lemonade. Softbank Vision fund destekli şirketlerden biri olması sebebiyle kafalarda soru işareti yaratsa da bugüne kadar müşteri memnuniyeti hep yukarıda olan, makine öğrenmesi ve başarılı chatbot hizmeti sayesinde geleneksel rakiplerinden sıyrılan bir şirketten bahsediyoruz.  Bölümün ilk kısmında sigorta dünyasıyla ilgili genel kavramları ve Insurtech’in Sigorta Dünyası için neleri değiştirdiğini konuşuyoruz. Lemonade’in iş modeli anlamaya çalışıyoruz. İkinci kısımda şirketin davranışsal ekonomi prensiplerini nasıl başarıyla kendi iş modeline yansıttığını inceliyoruz. Son kısımda ise şirketin finansallarına bakıp, gelecek planlarıyla ilgili beyin fırtınası yaparak bölümü tamamlıyoruz. 

Lumost’un 43. Bölümünde konuğumuz, 2020 yılının en çok ses getiren halka arzlarından olan, Warren Buffet’ı teknoloji şirketlerine yatırım yapmaya ikna eden şirket olarak ünlenen Snowflake. Bölümün ilk kısmında cloud computing işini konuşarak başlıyoruz. Database, data warehouse ve datalake nedir, neden bu teknolojilere ihtiyaç duyuyoruz bunları anlıyoruz.  İkinci kısımda Cloud Datawarehouse işini detaylandırıp, Snowflake’in kuruluşundan halka arzına kadar geçen dönemde attığı adımlara ve finansallarına bakıyoruz. Son kısımda ise şirketin sürdürülebilir bir rekabet avantajına sahip olup olmadığını konuşarak podcast’i tamamlıyoruz.Snowflake bölümü, Lumost’un ikinci sezonunda 9 bölümden oluşacak IPO serisinin de başlangıcı.  2020 yılında Covid-19 kaynaklı oluşan tüm belirsizliğe rağmen özellikle yılın ikinci yarısından itibaren etkisini hissettiren bir halka arz çılgınlığı yaşadık.  Bu 9 bölümlük seride  2020 yılında IPO yapmış ve 2021 yılında IPO yapma ihtimali olan şirketlerden bir seçki oluşturacağız.  Hem şirketi hem de  içinde bulundukları sektörleri tanıyacağız.