Radyo Tiyatrosu Formunda Tiratlar (Demo)

Saat gece yarısını biraz geçmiştir. Sabahçı kahvesindebirbirinden ayrı oturan iki kişi bulunmaktadır. Bir müddet sonra “Ağzı Çiçekli Adam”oyunun diğer kişisi olan “Müşteri” ile sohbet etmeye başlar.Müşteri, yazın sayfiyedeki ailesi ve işi gereği şehir merkezi arasında gidip gelmelerle geçen sıkıntılı durumundan söz eder. Ağzı Çiçekli Adam ise hastalığından dolayı kendini ölüme çok yakın hissetmektedir.

Roma İmparatorluğu’nun tarihinden bir hükümdar olan ve çok sevdiği hem kardeşi hem sevgilisi Drusilla'nın ölümünün ardından çılgına dönen; olanaksızı elde etme arzusu içinde Ay’ı, Güneş’i fethetmeye kalkan Caligula, en sonunda ölüme de sahip olmaya çalışarak günleri bu olanaksızı elde etme çabasıyla halkına eziyet haline getirmiştir. Helicon, Caligula'nın sarayına girer.

Ölümsüz Nemrut bile ölümden korkar...Nemrut,ölümsüzlüğe erişmek için, doğanın rolüne soyunarak, her doğuma karşılık, sırası gelen bir yaşlının kurban edildiği bir yapay döngüyü halkına zorbalıkla kabul ettiren Kral Nemrut'la, onun bu role soyunmasına, salt doymak uğruna sesini yükseltmeyen, ya da yükseltemeyen bir halkın içinden gelen Topal'la, ete kemiğe bürünen başkaldırıyı ve mücadeleyi anlatan bir oyundur.

Pan Doğa Tanrısı, Apollon ise Güneş Tanrısı’dır ve aralarında bir kavga vardır. Kavganın sebebi hangisinin daha iyi müzik aleti çalıyor olduğudur. Apollon lir çalgısı ile Pan ise flütüyle ön plandadır. Kral Midas ise bu yarışmanın hakemi seçilmiştir. Yarışma sonucunda Kral Midas, Pan’ı galip olarak seçmiştir. Buna sinirlenen Apollon, kulaklarının Midas’a yetmediğini düşünerek onun kulaklarını eşek kulağına çevirmiştir. Midas bu olaydan sonra beresini kafasından çıkarmaz olmuştur. Kendisini tıraş eden berberi ise sır tutması için ölümle tehdit etmiştir. Peki berber bu sırrı koruyabilecek mi ?

Ölümsüz Nemrut bile ölümden korkar... Nemrut,ölümsüzlüğe erişmek için, doğanın rolüne soyunarak, her doğuma karşılık, sırası gelen bir yaşlının kurban edildiği bir yapay döngüyü halkına zorbalıkla kabul ettiren Kral Nemrut'la, onun bu role soyunmasına, salt doymak uğruna sesini yükseltmeyen, ya da yükseltemeyen bir halkın içinden gelen Topal'la, ete kemiğe bürünen başkaldırıyı ve mücadeleyi anlatan bir oyundur.

Oyun,Roma İpmaratoru ve tarihin en zalim kişisi olarak anılan Caligula lakaplı Gaius Julius Caesar Augustus Germanicus'dan ilham alınarak yazılmıştır. Oyunda Caligula’nın ölen sevgilisinin ardından içine düştüğü bunalım anlatılmaktadır. Bu bunalım Roma halkını endişelendirmekte iken İmparator Caligula aslında kendisini bu duruma düşüren şeyin sevgilisinin kaybından ziyade, bu kayıpla beraber farkına vardığı ‘insanlığın özgürlük sorunu’ olduğunu söylemiştir.Caligula devlet işlerini tamamen kendi tekeline almıştır ve senatoya danışmamaktadır. Caligula devlet hazinesi için zenginler başta olmak üzere tüm halktan yüklü vergiler almaya başlamış; halkı kendi işlettiği geneleve müşteri olarak gitmeye zorlayan kanunlar çıkarmıştır. Ayrıca idam cezaları keyfileşmiştir. Biz burada Caligula’nın mutlak hüküm verici rolüne bürünerek kendisini tanrısallaştırdığını görmekteyiz.Caligula’ya muhalefet olanlar artık organize bir şekilde onun sonunu getirmek için harekete geçecektir. Ancak bu perdede dikkat çeken ayrıntı Caligula’nın caniliğinden ya da sapkınlığından çok insanların umudunu çalmakla suçlanmasıdır.Oyun Caligula’nın öldürülme teşebbüsü ile son bulur. Teşebbüsü denebilir çünkü ölümü kesin gibi görünse de eserin sonunda biz Caligula’nın öldüğünü okumayız. Hatta son cümle Caligula’nın ağzından dökülen ‘’hala yaşıyorum.’’ Cümlesi olmuştur. Caligula,Coesinia nın canını aldıktan sonra aynaya karşı konuşmaya başlar ve tirat başlamıştır.

Bu oyuna açıklama yazmak istemedim .Hemen dinleyebilirsiniz.

Oyun bir sabahçı kahvesinde geçmektedir. Saat gece yarısını biraz geçmiştir. Sabahçı kahvesinde birbirinden ayrı oturan iki kişi bulunmaktadır. Bir müddet sonra “Ağzı Çiçekli Adam” oyunun diğer kişisi olan “Müşteri” ile sohbet etmek için söze başlar. Bu girişiminde de başarılı olur. Müşteri, yazın sayfiyedeki ailesi ve işi gereği şehir merkezi arasında gidip gelmelerle geçen sıkıntılı durumundan söz eder. Bu sıkıntı işinin aynı sıra bütün bir yaz boyunca ailesinin bitmek tükenmek bilmeyen isteklerini yerine getirmesi zorunluluğudur. Ağzı Çiçekli Adam ise Müşteri’nin dile getirdiği bütün bu sıkıntıları kendine dert etmeden çok kolay bir şekilde bertaraf edebileceğini belirtir. Müşteriye muayene odasını ve o odadaki eşyaların kendisine ne ifade ettiğini anlatır. Bu sırada Müşteri belli belirsiz bir kadın silueti görülür. Bu Ağzı Çiçekli Adam’ın eşidir. Ağzı Çiçekli Adam eşiyle kendi arasındaki son zamanlara ait ilişkilerini anlatır. Eşinin tavırlarından, kendi üstüne çok düşmesinden yakınmaktadır. Bu yüzden eşini zavallı bir kadın olarak tarif eder.Tirat başlar.

Midas'ın Kulakları oyunundan Berber karakterinin komedi türündeki tiradı. Pan Doğa Tanrısı, Apollon ise Güneş Tanrısı’dır ve aralarında bir kavga vardır. Kavganın sebebi hangisinin daha iyi müzik aleti çalıyor olduğudur. Apollon lir çalgısı ile Pan ise flütüyle ön plandadır. Kral Midas ise bu yarışmanın hakemi seçilmiştir. Yarışma sonucunda Kral Midas, Pan’ı galip olarak seçmiştir. Buna sinirlenen Apollon, kulaklarının Midas’a yetmediğini düşünerek onun kulaklarını eşek kulağına çevirmiştir. Midas bu olaydan sonra beresini kafasından çıkarmaz olmuştur. Kendisini tıraş eden berberi ise sır tutması için ölümle tehdit etmiştir. Bu sırrın berberde nasıl bir iz bıraktığını ve bu sırrı tutup tutamayacağını tiratta göreceğiz.