morsvitainitiv

Her şey yolunda

Viktorya dönemi insanı, sekse karışmadan aşkı elde etmeyi aradı. Modern insansa aşka karışmadan seksi elde etmeyi arıyor. Freud’da eros, ölüm içgüdüsü thanatos’un zıddı olarak girer. Eros, gerilim gideren haz ilkesinin karşısında durarak, insanın kültürler yaratmasını sağlar. Aşk ve daimonik deyince de, daimonik, Freud’un deyişiyle ölüm içgüdüsüdür. Daimonik’in karşıtı kayıtsızlıktır. Daimonik, kişinin tamamını teslim alma gücü olan herhangi bir doğal işlevdir. Seks, eros, kızgınlık, öfke ve iktidar arzusu bunun örnekleridir. Daimon’un kişilikdışı başladığını gördük. Daimonik böylece bizi logosa doğru iter. Daimonik eğilimlerimle ne kadar hesaplaşırsam, kendimi evrensel bir gerçeklik yapısına göre o kadar tasarlar ve yaşar bulurum. Logosa doğru bu hareket kişiliküstüdür. Böylece kişilikdışından kişisel, oradan da kişiliküstü bir bilinç boyutuna taşınırız. Instagram: yirmiucdeyiz YouTube: Prosonus Media

Söz niyet, niyetse zamanda yolculuk olabilir mi acaba? Hatta arzu da söz. Geleceği bu denli belirgin kılan kararlar. Kararlar, kaygılar ve korkuların da bir nevi yansıması. Rüyalar bunların bir sızıntısı. Seçim, acizliğin özgürlüğü diyelim. Kahinse bence geleceği bilen değil yaratan. Herkes kendi kendinin kahini olmayı öğrenene kadar birileri, bir şeyler sizin seçiminizi etkilemeye devam edicek, isin acizlik kısmı burda yatıyor. Tepkisizlikse buradan çıkarıyor, önce akıldan sonra gün yüzüne. ''Her davranışınızı önceden belirleyen arzularınız ruhunuzun o kadar derinlerine işlemiştir ki, onlara dikkat bile etmezsiniz. Ve bu da sizi mükemmel köle yapar.'' -Adam Fawer|Empati

Neden tepkisizlik? Neden denge? Tekrar tekrar karşınıza çıkan olaylar, rüyalar, sözler, duygular, sizde problemmiş hissi yaratan ne varsa... Siz almanız gerekeni alana ve dengeyi sağlayıp, tepkisizleşebilmeyi öğrenene kadar devam ediyorken durumu yaratanın ta kendisi verdiğiniz tepkiler bile olabilir. Bu bir kusur, hata olmaktan çok zaten deneyimleyebilin diye vardır. Bir şeyin ancak zıttı varsa algılayabliliriz. Bu öğrenmek ve deneyimlemekte de geçerli. Tepkisizleşebilmeyi öğrenene kadar tepki vermek gerekir.