KOMŞULUK HAKLARINA RİAYET EDİYOR MUYUZ?-16 KASIM 2025-MEVLANA TAKVİMİ
Description
Aişe (r.a.), Nebiyy-i Ekrem (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu söyledi: “Cebrâil bana komşuya iyi davranmayı o kadar çok tavsiye etti ki, neredeyse komşu komşuya mirasçı kılınacak sandım.” Ebû Şüreyh el-Huzâ’î (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Resûl-i Ekrem (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Allâh (c.c.)’a ve âhiret gününe imân eden kimse komşusuna iyi davransın. Allâh (c.c.)’a ve âhiret gününe imân eden kimse misâfirine ikrâmda bulunsun. Allâh (c.c.)’a ve âhiret gününe imân eden kimse ya faydalı söz söylesin veya sussun!” Komşu, evinin yakınlığı sebebiyle akrâba gibi yakın kâbul edilmiştir. Cebrâil (a.s.), Server-i Enbiyâ (s.a.v.) Efendimiz’e işte bu sebeple komşuya iyi davranılmasını sık sık tavsiye etmiş, Allâh’ın Resûlü (s.a.v.) de bu sebeple, Cebrâil (a.s.)’ın bu ısrarlı tavsiyelerini bizlere: “Neredeyse Allâhü Teâlâ, komşuyu komşuya mirasçı kılacak sandım.” şeklinde dile getirmiştir.
Ashâb-ı Kirâm (r.a.e.) efendilerimiz Resûl-i Ekrem (s.a.v.)’in bu konuda “Allâh’a ve âhiret gününe imân eden kimse komşusuna iyi davransın” şeklindeki buyrukları sebebiyle, gayr-i müslim komşularıyla bile hediyeleşmeyi ihmâl etmemişlerdir. Fakat müslümanlar, dinlerinden uzaklaştıkça komşularından da uzaklaşmışlardır. Komşuyla selâmlaşmalı, hediyeleşmeli, hâlini hatırını sormalı, hastalanınca ziyâret etmeli, yardıma ihtiyacı varsa yardım etmelidir. Komşuya hiçbir şekilde zarar vermemeli, onu gücendirmemelidir. Misâfire ikrâmda bulunmak, insanlara faydalı söz söylemek, bunu söyleyemiyorsa susmak da dinimizin emirleri arasındadır. Bütün bunlar, imân ile doğrudan ilgili görevlerdir.
(İmâm Buhârî, Edebü’l-Müfred, c.1, s.141-142)





