DiscoverFluent Fiction - TurkishSiblings Soar Above Cappadocia: A Journey of Healing
Siblings Soar Above Cappadocia: A Journey of Healing

Siblings Soar Above Cappadocia: A Journey of Healing

Update: 2025-12-03
Share

Description

Fluent Fiction - Turkish: Siblings Soar Above Cappadocia: A Journey of Healing
Find the full episode transcript, vocabulary words, and more:
fluentfiction.com/tr/episode/2025-12-03-08-38-20-tr

Story Transcript:

Tr: Kapanın biri, açılın diğeri.
En: One closes, another opens.

Tr: Böyle başladı Emre'nin ve Bahar'ın Kapadokya macerası.
En: This is how Emre and Bahar's Cappadocia adventure began.

Tr: Kışın soğuk yüzü, onları sıkı giyinmeye zorladı ama içlerini ısıtan şey yan yana olmanın verdiği huzurdu.
En: The cold face of winter forced them to dress warmly, but what warmed their hearts was the peace of being side by side.

Tr: Emre, kız kardeşi Bahar'ı çok seviyordu.
En: Emre loved his sister Bahar very much.

Tr: Onu mutlu etmek için elinden geleni yapacaktı.
En: He would do whatever it took to make her happy.

Tr: Geçen aylarda boşanmış olan anne babalarıyla yaşadıkları üzüntüyü unutmak istiyordu.
En: He wanted to forget the sadness they experienced with their parents, who divorced in the past months.

Tr: Onun için Kapadokya bu amaca hizmet edecekti.
En: Cappadocia would serve this purpose.

Tr: Peri bacaları, bembeyaz kar ve tarih dolu bu topraklar, her şeyi unutmalarına yardımcı olabilirdi.
En: The fairy chimneys, the pure white snow, and these history-filled lands could help them forget everything.

Tr: Bahar, Kapadokya'yı görmek için sabırsızlanıyordu.
En: Bahar was eager to see Cappadocia.

Tr: Macera dolu ruha sahipti ama içten içe eskiden olduğu gibi bir aile olmayı özlüyordu.
En: She had an adventurous spirit, but deep down she missed being a family like they used to be.

Tr: Bu gezi onun için umut ışığıydı.
En: This trip was a beacon of hope for her.

Tr: Bir sabah uyandıklarında Emre, Bahar'a özel bir sürpriz yapmaya karar verdi.
En: One morning when they woke up, Emre decided to make a special surprise for Bahar.

Tr: "Bugün sıcak hava balonuna bineceğiz," dedi.
En: "Today, we're going to take a hot air balloon ride," he said.

Tr: Bahar'ın gözleri heyecanla parladı.
En: Bahar's eyes sparkled with excitement.

Tr: Balon seyahati, belki de onları daha önce hiç olmadıkları kadar yakınlaştıracaktı.
En: The balloon journey might bring them closer than ever before.

Tr: Gökyüzüne doğru yükselirken, Kapadokya'nın masalsı manzarası ayaklarının altındaydı.
En: As they rose toward the sky, the fairy-tale landscape of Cappadocia was beneath their feet.

Tr: Sessizliğin güzelliği içinde Emre, "Sana iyi bir anı bırakmak istiyorum," dedi.
En: Amidst the beauty of the silence, Emre said, "I want to leave you with a good memory."

Tr: Bahar başını salladı.
En: Bahar nodded.

Tr: Emre'nin çabalarını takdir ediyordu ama içinde henüz çözülememiş duygular vardı.
En: She appreciated Emre's efforts but still had unresolved emotions inside.

Tr: Balon yavaşça süzülürken Bahar, "Bazen her şeyin aynı kalmasını isterdim.
En: As the balloon gently drifted, Bahar said, "Sometimes I wish everything could stay the same.

Tr: Özellikle bizim," dedi.
En: Especially us."

Tr: Emre derin bir nefes aldı.
En: Emre took a deep breath.

Tr: Bahar'ın endişelerini anlıyordu.
En: He understood Bahar's concerns.

Tr: "Ben de," dedi, "ama değişen şeyler bile güzellik barındırabilir."
En: "Me too," he said, "but even things that change can hold beauty."

Tr: Bu samimi an, birbirlerinin gözlerine derin bir bağlılıkla bakmalarına neden oldu.
En: This sincere moment caused them to look into each other's eyes with deep connection.

Tr: Kardeş olmak, arkadaştan öte bir şeydi.
En: Being siblings was something more than just being friends.

Tr: Nihayet yere indiklerinde, aralarındaki sessizlik bozulmuş, yerine içten bir güven duygusu gelmişti.
En: When they finally landed, the silence between them had been replaced by a genuine sense of trust.

Tr: Emre, Bahar'ın kendine güvenmesine yardımcı olmak için fazla korumacı olmaması gerektiğini anladı.
En: Emre realized that he shouldn't be overly protective to help Bahar gain confidence.

Tr: Bahar ise, Emre'nin her zaman yanında olacağını hissederek biraz daha rahatladı.
En: Bahar, on the other hand, felt slightly more at ease, knowing Emre would always be by her side.

Tr: İkilinin kapadıkları kutular yeniden açılmıştı, ama şimdi daha güçlü ve anlayışlılardı.
En: The boxes they had closed were opened again, but now they were stronger and more understanding.

Tr: Kapadokya'nın güzelliği belki de gerçekten içlerindeki yıkımı tamir etmişti.
En: The beauty of Cappadocia might have truly repaired the destruction within them.

Tr: Kış, dışarıda soğuk olsa da, içlerinde yeni bir sıcaklık doğmuştu.
En: Winter was cold outside, but inside them, a new warmth was born.


Vocabulary Words:
  • closes: kapanın
  • opens: açılın
  • adventure: macera
  • winter: kış
  • face: yüzü
  • warmly: sıkı
  • forced: zorladı
  • peace: huzur
  • divorced: boşanmış
  • fairy: peri
  • chimneys: bacaları
  • snow: kar
  • lands: topraklar
  • adventurous: macera dolu
  • spirit: ruh
  • beacon: ışığı
  • surprise: sürpriz
  • balloon: balon
  • sparkled: parladı
  • journey: seyahati
  • rose: yükselirken
  • beneath: altındaydı
  • silence: sessizlik
  • memory: anı
  • appreciated: takdir ediyordu
  • unresolved: çözülememiş
  • drifted: süzülürken
  • genuine: içten
  • trust: güven
  • protective: korumacı
Comments 
loading
00:00
00:00
1.0x

0.5x

0.8x

1.0x

1.25x

1.5x

2.0x

3.0x

Sleep Timer

Off

End of Episode

5 Minutes

10 Minutes

15 Minutes

30 Minutes

45 Minutes

60 Minutes

120 Minutes

Siblings Soar Above Cappadocia: A Journey of Healing

Siblings Soar Above Cappadocia: A Journey of Healing

FluentFiction.org