DiscoverDavetul İslam1344 - Ondan Başka İlah Yoktur! - Araf 156 - 160. Ayetleri - Necati Koçkesen
1344 - Ondan Başka İlah Yoktur! -  Araf 156 - 160. Ayetleri - Necati Koçkesen

1344 - Ondan Başka İlah Yoktur! - Araf 156 - 160. Ayetleri - Necati Koçkesen

Update: 2025-09-28
Share

Description

Araf Suresi - 154. Musa’nın öfkesi (geçip) sakinleşince, (yerden) levhaları aldı. Onların bir nüshasında (şu vardı): “Hidayet ve rahmet, Rablerin(e karşı gelmek)den korkan kimseler içindir.”

Araf Suresi - 155. Musa (buzağıya tapan arkadaşları namına af dilemek üzere tekrar) tayin ettiğimiz vakit(te buluşmak) için,[32] kavminden yetmiş adam seçti de (onlar, Allah’ın Musa ile olan konuşmasını işitmelerine rağmen, ancak Allah’ı görünce inanacaklarını söylemeleri üzerine) onları bir sarsıntı (zelzele) tutunca (yıkılıp bayıldılar. Musa) dedi ki: “Yâ Rabbi! Eğer dileseydin onları da, beni de daha evvel helak ederdin. İçimizdeki birtakım beyinsizler yüzünden bizi de mi helak edeceksin? Bu senin imtihanından başka (bir şey) değildir. Onunla dilediğini sapıklıkta bırakır, dilediğini de doğru yola iletirsin. Sen bizim velîmizsin, artık bizi bağışla ve bize merhamet et. Sen bağışlayanların en hayırlısısın.” [bk. 2/55]

(Âyet-i kerîmede geçen yahudiler gibi, her devirde bir kısım insanlar, Allah’a samimi olarak dönmeye ve emirlerine teslimiyete çağırıldıkları zaman, içlerindeki putları kıramayan ve görsel putlara rağbet edenler bir bahane bulup yan çizerler ve âsîliklerine devam ederler. Bunlara karşılık mü’minler: “İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizi de helak etme Allah’ım.” diye dua etmelidirler.)

Araf Suresi - 156. “Bize hem bu dünyada hem de âhirette iyilik nasip et. Şüphesiz biz (tevbe edip) sana yöneldik.” (dedi). (Allah) buyurdu ki: “Ben, (amellerine göre) dilediğim kimseyi azâbıma uğratırım. Rahmetim ise her şeyi kuşatır, onu muttakî olan (Allah’ın emrine uygun yaşayan/karşı gelmekten sakınan)lara, zekâtı verenlere ve âyetlerimize inananlara nasip edeceğim.”

(Bu âyetlerin inmesi üzerine yahudiler,“Biz, Allah’ın âyetlerine yani Tevrat’a iman etmekte ve zekâtı da vermekteyiz. Onun için Allah’ın rahmetine biz dâhiliz.” dediler. Bunun üzerine yüce Allah, artık bunun böyle olmadığını, kim Resûlü Muhammed’e ve ona indirilen Kur’an’a iman edip uyarsa, ancak onların saadete erip cennete gireceğini aşağıdaki âyetle bildirdi. Bu böyle olunca hiç kimse, kimseye bu şartların dışında cennet sözü verme tasarrufunda bulunamaz.)

Araf Suresi - 157. O (Ehl-i Kitab ola)nlar ki yanlarındaki Tevrat ve İncil’de (adını ve özelliğini) yazılmış olarak bulacakları, ümmî[33] peygamber olan (son) Resûl (Muhammed)’e uyarlar.[34] O (Peygamber), onlara iyiliği emreder, onları kötülükten meneder. Onlara temiz/hoş şeyleri helal, (kendilerince helal saydıkları veya amel olarak) pis ve murdar şeyleri de haram kılar.[35] Onlar(ın sırtın)dan ağır yükü ve üzerlerinde olan zincirleri (zor teklifleri) kaldırır. Artık ona inanan, ona hürmet eden, ona yardım eden ve onunla beraber indirilen nura (Kur’an’a) uyanlar var ya, işte (dünya ve âhirette) kurtuluşa erenler sadece onlardır. [bk. 2/146]

Araf Suresi - 158. (Resûlüm!) De ki: “Ey insanlar! Şüphesiz ben, Allah’ın sizin hepiniz için (gönderilen) peygamberiyim. O (Allah) ki göklerin ve yerin mülkü ve hükümranlığı kendisinindir. O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. O, hem diriltir hem öldürür. O halde Allah’a inanın; Allah’a ve O’nun sözlerine inanan, ümmî peygamber Resûlü’ne de inanın. Ve ona uyun ki doğru yolu bulasınız.”[36] [bk. 2/107; 34/28]

Araf Suresi - 159. Musa’nın kavminden de (halkı) doğruya çağıran ve onunla adaleti sağlayan bir cemaat var(dı). [bk. 2/146]

Araf Suresi - 160. Biz onları (İsrâiloğulları’nı)[37] ayrı topluluk halinde on iki kabileye ayırdık. Kavmi (Tîh çölünde), kendisinden su isteyince, Musa’ya: “Âsân ile taşa vur.” diye vahyettik. (Vurunca) ondan on iki pınar (su) fışkırdı. (Kabilelerden) herkes, su içecekleri yeri bildi (krş. 2/60). Bulutu da üzerlerine gölge yaptık ve onlara, kudret helvası ile bıldırcın eti indirdik. “Size verdiğimiz rızkın temiz ve helallerinden yiyin.” (dedik). Onlar (sapmakla), bize değil, fakat kendilerine zulmediyorlardı.


[32] Tevrat’ta, tayin edilen vakit yerine toplanma çadırı ifadesi geçmektedir. [bk. Tevrat, “Sayılar”, 11/16-17]

[33] Burada ümmî lafzı, okur yazar olmayan anlamındadır. [bk. 29/48-49]

[34] Hz. Muhammed (sas.), Allah’ın kendisine kitap verilen elçisi olmak bakımından “Resûl,” halka Hakkın emirlerini tebliğ ve haber vermesi itibariyle “Nebî”dir. (Beydâvî).

[35] Âyet-i kerîmede geçtiği üzere, 2/173; 5/3; 6/145. âyetlerde geçen haramların dışında bildirilmeyen haram ve helal kapsamında olan şeyler hakkında hüküm koyma yetkisi, bu ve diğer (bk. 59/7; 5/92) âyetlerde Peygamberimiz’e verilmiştir. Âyet-i kerîmede pis ve murdar olarak bildirilenlerin neler olduğunu o açıklamıştır.

[36] Ehl-i Kitab olan yahudi ve hıristiyanlar, (bilgisi kendilerine ulaşmış mükellefler olarak) Hz. Muhammed’in peygamberliğini ve bütün insanlara gönderilmiş olduğunu bile bile kabul etmezlerse kâfir olurlar. [İbni Abidîn, IX, 16; XVII, 2; diğer âyetler için bk. 4/42; 6/33; 7/157-158; 10/2; 13/43; 47/2; 48/13]


#islam #tevhid
Comments 
loading
In Channel
loading
00:00
00:00
1.0x

0.5x

0.8x

1.0x

1.25x

1.5x

2.0x

3.0x

Sleep Timer

Off

End of Episode

5 Minutes

10 Minutes

15 Minutes

30 Minutes

45 Minutes

60 Minutes

120 Minutes

1344 - Ondan Başka İlah Yoktur! -  Araf 156 - 160. Ayetleri - Necati Koçkesen

1344 - Ondan Başka İlah Yoktur! - Araf 156 - 160. Ayetleri - Necati Koçkesen

Necati Kockesen