DiscoverFluent Fiction - TurkishFinding Trust in Warmth: A Kadıköy Winter Tale
Finding Trust in Warmth: A Kadıköy Winter Tale

Finding Trust in Warmth: A Kadıköy Winter Tale

Update: 2025-12-17
Share

Description

Fluent Fiction - Turkish: Finding Trust in Warmth: A Kadıköy Winter Tale
Find the full episode transcript, vocabulary words, and more:
fluentfiction.com/tr/episode/2025-12-17-08-38-20-tr

Story Transcript:

Tr: Kadıköy'ün kalabalık sokaklarında bir kış akşamıydı.
En: It was a winter evening on the crowded streets of Kadıköy.

Tr: Havada soğuk bir esinti vardı, ama Emir ve Selin için bu akşam oldukça önemliydi.
En: There was a cold breeze in the air, but for Emir and Selin, this evening was quite important.

Tr: Emir biraz gergindi; kalbinin hızla attığını hissedebiliyordu.
En: Emir was a bit nervous; he could feel his heart beating rapidly.

Tr: Selin ise sakin görünüyordu, ama içinde bir huzursuzluk vardı.
En: Selin appeared calm, but there was an unease within her.

Tr: Küçük bir kafede buluştular.
En: They met at a small cafe.

Tr: İçerisi sıcaktı ve loş bir ışık vardı.
En: The inside was warm and had dim lighting.

Tr: Masaların etrafında Türk kilimleri serilmişti, duvarlarda eski İstanbul resimleri asılıydı.
En: Turkish rugs were laid around the tables, and old pictures of Istanbul hung on the walls.

Tr: Kahvenin kokusu havada süzülüyordu.
En: The smell of coffee wafted through the air.

Tr: Sesler birbirine karışıyordu; hafif müzik ve insanların tatlı sohbetleri, ortamı daha da hoş hale getiriyordu.
En: Voices blended together; the soft music and people's sweet conversations made the atmosphere even more pleasant.

Tr: Emir, bir masada otururken elleriyle kahve fincanını sıkıca tutuyordu.
En: Emir was sitting at a table, holding his coffee cup tightly in his hands.

Tr: Selin masaya yaklaştığında, Emir gülümsemeye çalıştı.
En: When Selin approached the table, Emir tried to smile.

Tr: "Merhaba Selin," dedi hafifçe, sesi biraz titrerken.
En: "Hello Selin," he said softly, his voice trembling a little.

Tr: Selin nazikçe karşılık verdi.
En: Selin responded kindly.

Tr: "Merhaba Emir.
En: "Hello Emir.

Tr: Burası çok güzel."
En: This place is very nice."

Tr: İlk dakikalar biraz sessiz geçti.
En: The first minutes passed a little quietly.

Tr: Emir, aklındakileri toparlamaya çalışıyordu.
En: Emir was trying to gather his thoughts.

Tr: Selin ise sıcak tarçınlı çayını yudumladı ve gözleriyle Emir'i incelemeye başladı.
En: Selin sipped her warm cinnamon tea and began to examine Emir with her eyes.

Tr: Emir'in gergin olduğunu fark etti ama bu durumu anlayışla karşıladı.
En: She noticed that Emir was nervous but accepted this situation with understanding.

Tr: Emir derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.
En: Emir took a deep breath and began to speak.

Tr: "Sana bir şey anlatmak istiyorum, ama biraz çekiniyorum," dedi.
En: "I want to tell you something, but I'm a bit hesitant," he said.

Tr: Gözleri yere bakarken, kalbinin rahatlamasını umuyordu.
En: As he looked at the floor, he hoped for his heart to relax.

Tr: Selin başıyla onayladı.
En: Selin nodded in approval.

Tr: "Dinliyorum Emir," dedi içtenlikle.
En: "I'm listening, Emir," she said sincerely.

Tr: Emir, çocukken yaşadığı bir anısını paylaştı.
En: Emir shared a memory from his childhood.

Tr: Güven kazandığı bir arkadaşının bir oyun sırasında onu yarı yolda bıraktığını ve bu yüzden uzun süre kimseye tam anlamıyla güvenemediğini anlattı.
En: He recounted how a friend, whom he had trusted, abandoned him in the middle of a game, and because of this, he couldn't fully trust anyone for a long time.

Tr: Kelimelerinin titrediğini hissetti ama Selin'in anlayışla dinlemesi onu cesaretlendirdi.
En: He felt his words trembling, but Selin's understanding listening encouraged him.

Tr: Selin, hikayeyi dinledikten sonra kendi deneyimlerini paylaşmaya karar verdi.
En: After hearing the story, Selin decided to share her own experiences.

Tr: "Ben de insanları tanımadan zor güveniyorum," dedi.
En: "I also find it hard to trust people without knowing them," she said.

Tr: "Ama bu akşam burada birlikte olmamız, birbirimize güvenme konusunda bir adım," diye ekledi.
En: "But our being here together this evening is a step towards trusting each other," she added.

Tr: Emir ve Selin'in gözleri buluştu.
En: Emir and Selin's eyes met.

Tr: Aralarındaki gerilim kaybolmaya başladı.
En: The tension between them began to fade.

Tr: Emir, anlatısının Selin üzerindeki etkisini gördü ve içi biraz olsun rahatladı.
En: Emir saw the effect of his story on Selin and felt somewhat relieved.

Tr: Selin de, Emir'in sesindeki içtenliği duyunca yavaşça gülümsedi.
En: Selin also slowly smiled upon hearing the sincerity in Emir's voice.

Tr: Bu ilk buluşma, onların ortak kırılganlıklarının yüzeye çıktığı ve samimi bir bağın kurulduğu bir başlangıç oldu.
En: This first meeting became a new beginning where their shared vulnerabilities surfaced and a genuine bond was formed.

Tr: Kahveleri bittiğinde, dışarıya adım atarken birbirlerine güvenen gözlerle baktılar.
En: As they finished their coffees and stepped outside, they looked at each other with trusting eyes.

Tr: Kadıköy'ün ışıkları altında yürürken her ikisi de içlerinde bir umut taşıdılar.
En: Walking under the lights of Kadıköy, both carried a sense of hope within them.

Tr: Emir, cesaretini topladığı için mutluydu.
En: Emir was happy for having gathered his courage.

Tr: Selin ise, bir adım daha atmanın ve kalbini açmanın huzurunu hissetti.
En: Selin, on the other hand, felt the peace of taking one more step and opening her heart.

Tr: Bu kış akşamı, ikisi için yeni bir başlangıcın habercisiydi.
En: This winter evening was the herald of a new beginning for both of them.


Vocabulary Words:
  • crowded: kalabalık
  • breeze: esinti
  • nervous: gergin
  • unease: huzursuzluk
  • dim: loş
  • rugs: kilimler
  • wafted: süzülüyordu
  • trembling: titriyor
  • hesitant: çekingen
  • abandoned: bıraktı
  • recounted: anlattı
  • approval: onay
  • sincerely: içtenlikle
  • encouraged: cesaretlendirdi
  • bond: bağ
  • vulnerabilities: kırılganlıklar
  • pleasant: hoş
  • examined: inceledi
  • experience: deneyim
  • trusted: güvendi
  • genuine: samimi
  • calm: sakin
  • sip: yudumla
  • step: adım
  • surface: yüzey
  • relaxed: rahat
  • tension: gerilim
  • met: buluştu
  • smiled: gülümsedi
  • courage: cesaret
Comments 
00:00
00:00
x

0.5x

0.8x

1.0x

1.25x

1.5x

2.0x

3.0x

Sleep Timer

Off

End of Episode

5 Minutes

10 Minutes

15 Minutes

30 Minutes

45 Minutes

60 Minutes

120 Minutes

Finding Trust in Warmth: A Kadıköy Winter Tale

Finding Trust in Warmth: A Kadıköy Winter Tale

FluentFiction.org